usûliyedendir ki; Fakîh olmayan -velev ki usûl-ül fıkıhta müçtehid olsa- icma-ı fukahada muteber değildir. Zîrâ o, onlara nisbeten âmidir.

Hem de hakâik-i tarihiyedendir ki; bir şahıs çok fenlerde meleke sahibi ve mütehassıs olamaz. Ancak ferîd bir adam, dört veya beş fenlerde mütehassıs olabilir. Umuma el atmak, umumu terk etmek demektir. Bir fende meleke, o fennin suret-i hakikiyesidir. Onunla temessül etmek gerektir. Zîrâ bir fende mütehassıs ve malûmat-ı sairesini mütemmime ve meded verici etmez ise, malûmat-ı perişanından bir suret-i acibe temessül edecektir.

Tenvir için bir latife-i faraziyedir:

Nasılki başka âlemden bu küreye gelen tasvirci bir nakkaş farz olunsa; halbuki ne insanı ve ne insanın gayrısını, tam suretini görmemiş. Belki herbirisinden bazı a'zasını görmekle insanın tasviri veyahut gördüğü eşyanın umumundan bir sureti tasvir etmek ister ise, meselâ: İnsandan gördüğü bir el, bir ayak, bir göz, bir kulak, yarı yüz ve burun ve İmame gibi şeylerin terkibiyle bir insanın timsalini; yahut nazarına tesadüf eden atın kuyruğu, devenin boyunu; insanın yüzü, arslanın başı bir hayvanın suretini yapsa; nasılki imtizacsızlıkla kabil-i hayat olmadığı için, şerait-i hayat böyle u'cubelere müsaid değildir diyecekler ve nakkaşı müttehem edecekler. Şimdi bu kaide, fenlerde aynen cereyan eder. Çaresi odur ki: Bir fenni esas tutup sair malûmatını âvzen ve zenav

{(*) Kürtçedir. -Müellif-}

gibi yapmaktır.

Hem de âdât-ı müstemirredendir ki; kitab-ı vâhidde ulûm-u kesîre tezahüm eder. Zîrâ ulûm birbirini intac ve birbirinin elini tutmakla teanuk ve tecavüb ettiklerinden, o derecede iştibâk hasıl olur ki; bir fende te'lif olunan bir kitabda o fennin mesaili o kitabın muhteviyatına nisbeti ancak zekatı çıkabilir. Bu sırdan gaflet iledir ki; bir şeriat veya bir tefsir kitabında istitraden derc olunmuş bir mes'eleyi gören bir zahirperest veya mugalatacı bir adam der ki: "Şeriat ve tefsir böyledir." Eğer dost olsa diyecek: "Bunu kabul etmeyen müslüman değildir." Şayet düşman olsa, o bahane ile der: "Şeriat veya tefsir (hâşâ) yanlış..."

Ey ifrat ve tefrit sahibleri!.. Tefsir ve şeriat başkadır, tefsir ve şeriatta te'lif olunan kitab yine başkadır. Zîrâ kitab daha geniştir. O dükkânda cevherden başka kıymetsiz şeyler dahi bulunur. Eğer bunu fehmedebildin;

Yükleniyor...