ediyor. Bir saadet-i ebediyenin, bir hayat-ı bâkiyenin ve bir cennet-i daimenin anahtarı, medarı, esası olan imanı sarsmak istiyorlar. Elbette her şeyden evvel imanımızı taklidden tahkike çevirip kuvvetlendirmeliyiz.
Risale-i Nur'la mübareze edilmez, o mağlub olmaz, yirmi senedir en muannid feylesofları da susturuyor. (Şimdi yirmisekiz sene oldu.) İman hakikatlarını güneş gibi gösteriyor, bu memlekete hükmeden onun kuvvetinden istifade etmek gerektir. Risale-i Nur, söndürmek için üflendikçe parlayan bir nurdur. Onun talebeleri başkalara benzemezler, mağlub olmazlar. Risale-i Nur'u mağlub edebilmek, için kâinatı elinde tutan bir kuvvet lâzımdır.
Çünki Risale-i Nur, dünyevî işlere, şahsî ve süflî menfaatlere âlet olamaz. Güneş gibi hakikat-ı imaniye ve Kur'aniye yerdeki muvakkat ışıkların cazibesine tâbi' ve âlet olmadığı gibi, o hakikatı tanıyan Risale-i Nur'u değil dünya cereyanlarına belki kâinata da âlet edemez.
Evet Risale-i Nur'un vazifesi ise; hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi de dehşetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karşı, imanî olan hakikatlariyle gayet kat'î ve en mütemerrid
Risale-i Nur'la mübareze edilmez, o mağlub olmaz, yirmi senedir en muannid feylesofları da susturuyor. (Şimdi yirmisekiz sene oldu.) İman hakikatlarını güneş gibi gösteriyor, bu memlekete hükmeden onun kuvvetinden istifade etmek gerektir. Risale-i Nur, söndürmek için üflendikçe parlayan bir nurdur. Onun talebeleri başkalara benzemezler, mağlub olmazlar. Risale-i Nur'u mağlub edebilmek, için kâinatı elinde tutan bir kuvvet lâzımdır.
Çünki Risale-i Nur, dünyevî işlere, şahsî ve süflî menfaatlere âlet olamaz. Güneş gibi hakikat-ı imaniye ve Kur'aniye yerdeki muvakkat ışıkların cazibesine tâbi' ve âlet olmadığı gibi, o hakikatı tanıyan Risale-i Nur'u değil dünya cereyanlarına belki kâinata da âlet edemez.
Evet Risale-i Nur'un vazifesi ise; hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi de dehşetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karşı, imanî olan hakikatlariyle gayet kat'î ve en mütemerrid
Yükleniyor...