Ve keza Kur'an-ı Kerim'in bir meziyeti şudur ki: Bütün ülema ve ehl-i meşreb gibi herkes hidayeti için, şifası için müteaddid surelerden ayrı ayrı âyetleri ahzedebilir. Çünki bir âyetin sair âyât-ı Kur'aniye ile pek ince münasebetleri, ittisal cihetleri vardır. Aralarında vahşet yoktur. Bu itibar ile müteaddid surelerden alınan âyetler küçük bir Kur'an hükmünde olur.

İ'lem Eyyühel-Aziz!

لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ

cümle-i mukaddesesi, insanın zerre vaziyetinden, insan-ı mü'min suretine gelinceye kadar camidiyet, nebatiyet, hayvaniyet, insaniyet gibi geçirdiği etvar ve ahvaline nâzırdır. Şu menzillerde insanın letaifi pek çok elem ve emellere maruzdur. Maahâza havl ve kuvvetin müteallikleri zikredilmeyerek mutlak bırakılmıştır. Binaenaleyh bu cümle, teselli-bahş olup şümulü dâhilinde olan makamlara göre tefsir edilir. Meselâ:

1-

لَا حَوْلَ عَنِ الْعَدَمِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَى الْوُجُودِ

Ademden çıkıp vücuda gelmek.

2-

لَا حَوْلَ عَنِ الزَّوَالِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَى الْبَقَٓاءِ

Zevale gitmeyip bekada kalmak.

3-

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَضَرَّةِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَى النَّفْعِ

Mazarratı def', menfaati celb.

4-

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَصَائِبِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَى الْمَطَالِبِ

Musibetten uzak olup, matluba nâil olmak.

5-

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَعَاص۪ى وَ لَا قُوَّةَ عَلَى الْعِبَادَةِ

Maasiye düşmemek, ibadete devam etmek.

6-

لَا حَوْلَ عَنِ النِّقَمِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَى النِّعْمَةِ

Azaba maruz kalmamak,

Yükleniyor...