şefkat tokatlarını beyan etmekle tefsir ediyor.
Evet bu risale, iki kısım olarak yazılmış. Birinci kısımda; has ve sadık Kur'an hizmetkârlarının sehiv ve hataları neticesinde yedikleri tenbihkârane şefkat tokatları.. ikinci kısımda; zahirî dost ve kalbi muarız olanların bilerek verdikleri zarara mukabil, zecirkârane yedikleri tokatlarından bahsedilecekti. Fakat lüzumsuz bazıların hatırlarını rencide etmemek için, yüzer hâdisattan birinci kısmın yalnız onbeş adedinden bahsedildi. İkinci Kısım şimdilik yazılmadı. Tokat yiyen, kendi imza ve tasdiki tahtında, kabul ederek yazmıştır. Ben beş tokat yedim, yazdım. Nefsim gibi telakki ettiğim Abdülmecid ile Hulusi'ye vekaleten yazdım. Ötekilerin bir kısmı kendileri yazdılar; bir kısmı, hakkında yazılanı gördüler, kabul ettiler. Nümune nev'inden olarak onlarla iktifa ettik. Yoksa hâdisat çoktur. Bununla kat'iyyen kanaatımız gelmiştir ki; bu hizmetimizde başıboş değiliz. Mühim bir nazar altındayız ve dikkatli bir inayet nazarındayız ve kuvvetli hıfz u himayet tahtındayız. O risalenin âhirinde,
اَلظُّلْمُ لَا يَدُومُ وَالْكُفْرُ يَدُومُ
sırrına dair mühim bir hakikat beyan edilerek, hizmetimize zulüm nev'inden ilişen mülhidler, bu dünyada tokadını yiyecekler ve kısmen yediklerini; ve zındıka ve dalalet hesabına ilişenler çabuk tokat yemeyip te'hir edildiğinin sebeb ve hikmetini beyan ediyor.
ONBİRİNCİ LEM'A:
49
"Mirkat-üs Sünne ve Tiryaku Maraz-ıl Bid'a" namıyla gayet mühim bir risaledir.
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُفٌ رَح۪يمٌ ٭ قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ
Evet bu risale, iki kısım olarak yazılmış. Birinci kısımda; has ve sadık Kur'an hizmetkârlarının sehiv ve hataları neticesinde yedikleri tenbihkârane şefkat tokatları.. ikinci kısımda; zahirî dost ve kalbi muarız olanların bilerek verdikleri zarara mukabil, zecirkârane yedikleri tokatlarından bahsedilecekti. Fakat lüzumsuz bazıların hatırlarını rencide etmemek için, yüzer hâdisattan birinci kısmın yalnız onbeş adedinden bahsedildi. İkinci Kısım şimdilik yazılmadı. Tokat yiyen, kendi imza ve tasdiki tahtında, kabul ederek yazmıştır. Ben beş tokat yedim, yazdım. Nefsim gibi telakki ettiğim Abdülmecid ile Hulusi'ye vekaleten yazdım. Ötekilerin bir kısmı kendileri yazdılar; bir kısmı, hakkında yazılanı gördüler, kabul ettiler. Nümune nev'inden olarak onlarla iktifa ettik. Yoksa hâdisat çoktur. Bununla kat'iyyen kanaatımız gelmiştir ki; bu hizmetimizde başıboş değiliz. Mühim bir nazar altındayız ve dikkatli bir inayet nazarındayız ve kuvvetli hıfz u himayet tahtındayız. O risalenin âhirinde,
اَلظُّلْمُ لَا يَدُومُ وَالْكُفْرُ يَدُومُ
sırrına dair mühim bir hakikat beyan edilerek, hizmetimize zulüm nev'inden ilişen mülhidler, bu dünyada tokadını yiyecekler ve kısmen yediklerini; ve zındıka ve dalalet hesabına ilişenler çabuk tokat yemeyip te'hir edildiğinin sebeb ve hikmetini beyan ediyor.
ONBİRİNCİ LEM'A:
49
"Mirkat-üs Sünne ve Tiryaku Maraz-ıl Bid'a" namıyla gayet mühim bir risaledir.
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُفٌ رَح۪يمٌ ٭ قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ
Yükleniyor...