âyetinin mühim bir sırrını ve azîm bir hakikatını "Beş Nükte" ile tefsir edip, bütün musibetzedelere manevî bir tiryak ve gayet nâfi' bir ilâç hükmünde bir risaledir. Bu risale, maddî musibetleri, ehl-i iman için musibetlikten çıkarıyor. Asıl ehemmiyetli musibet, kalbe ve ruha gelen dalalet musibetleri olduğunu beyan ettiği gibi; musibetzedelerin ömür dakikaları ehl-i sabır ve şükür hakkında ibadet saatleri hükmüne geçip şekva kapısını kapar, daima şükür kapısını açar bir risaledir.

ÜÇÜNCÜ LEM'A:

14

كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

âyetinin mühim iki hakikatını,

يَا بَاق۪ٓى اَنْتَ الْبَاق۪ى ٭ يَا بَاق۪ٓى اَنْتَ الْبَاق۪ى

olan meşhur iki cümlenin ifade ettikleri iki hakikat-ı mühimme ile tefsir ediyor. Beka için halkedilen ve bekaya âşık olan ruh-u insanî, Bâki-i Zülcelal'e karşı münasebet-i hakikiyesini bilse, fâni ömrünü bâki bir ömre tebdil eder. Sâniyeleri seneler hükmüne geçtiğini ve Bâki-i Zülcelal'i tanımayan ruh-u insanın seneleri, sâniyeler hükmünde olduğunu beyan edip isbat eden kıymetdar bir risaledir. Fenayı fena gören ve bekayı merak edenler, bu risaleyi merakla okumalı.

DÖRDÜNCÜ LEM'A:

19

Minhac-üs Sünne namında gayet mühim bir risaledir. Ehl-i Şîa ve Ehl-i Sünnet mabeyninde en mühim bir mes'ele-i ihtilafiye olan mes'ele-i imameti gayet vâzıh ve kat'î bir surette hall ü fasleder.

Yükleniyor...