asırda Cenab-ı Hak bu Nur Risalelerini ihsan etmese idi, ümmet-i merhume bu asırda gaflette kalacaktı. Çünki manevî hastalıklar dört yandan kaplamış, hattâ içeriye girmiş; mikroplar akciğerleri emiyorlar. Bazı bîçareler halen yine farkında değil... Risaleleri hem okuyor, hem bu ümmetin haline ağlıyorum. Fakat Risale-i Nur'un fevkalâde bir rağbete mazhar olduğuna vâkıf olmak ve müşahede etmek sayesinde, yine de ümidsiz değilim. Allahü Teâlâ'ya sonsuz şükürler... Onun nuru bize de yetişti. Hasta kalbimize merhem olan Nur Risalelerini okuyoruz.. Orada her derde deva bulduk. Kalbimizdeki ye'si kovdu, bizleri baştan ayağa nura garketti. Allah bu risalelerin müellifi Bedîüzzaman Said Nursî Hazretlerinden ebediyen razı olsun. Yerlerini Cennet-ül Firdevs kılsın. Bizleri de onun şefaatine nail eylesin.

O zât-ı mübarekin bu sözü bize aşk, şevk ve kuvvet kaynağı oluyor:

"İnşâallah istikbaldeki İslâmiyet'in kuvvetiyle medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek; sulh-u umumîyi de temin edecek. Hak ve hakkaniyetin manevî kılınçları düşmanları mağlub edip dağıtacak. Hakikat-ı İslâmiyenin


Yükleniyor...