Sonra insanın bir zaîf damarı, derd-i maişet ve tama' cihetinde çok soruşturdular. Nihayetinde, o zaîf damardan bir şey çıkaramadılar. Sonra onlarca tahakkuk etti ki: Onların mukaddesatını feda ettikleri dünya malı, nazarımızda hiç ehemmiyeti yok ve çok vukuatlarla onlarca da tahakkuk etmiş. Hattâ bu on sene zarfında yüz defadan ziyade resmen "Ne ile yaşıyor?" diye mahallî hükûmetlerden sormuşlar.
Sonra en zaîf bir damar-ı insaniye olan şan ü şeref ve rütbe noktasında bana çok elîm bir tarzda o zaîf damarımı tutmak için emredilmiş ihanetler, tahkirler, damara dokunduracak işkenceler yaptılar hiçbir şeye muvaffak olamadılar. Ve kat'iyyen anladılar
Yükleniyor...