ile Uhud Şühedasından bulunan bir tek sayılmak, hem isimleri bir olanlar bir sayılmak şartıyla ikiyüz altmıştır.

Aynı âyetteki hurufat gibi Ashab-ı Bedir, Ashab-ı Suffa ile söylediğimiz şart ile beraber, ikiyüz altmışdört eder. Âyetten dört fazladır ki, Hulefa-yı Erbaa veya Hamse-i Âl-i Abâ'dan dördüne işaret vardır. Âyette herbir harfin ne kadar tekerrür ettiği ve Ashab-ı Bedir ve Uhud ve Suffa'nın esmasına ne derece muvafık aded göstermesine, gelecek hurufata dikkat et:

Hemze lafzî (9) gayr-ı melfuzu (15) muvafık geliyor.

ب

(4)

ت

(8)

ث

(2) muvafık,

ج

(8) muvafık,

ح

(3)

خ

(10)

د

(6)

ذ

(3) muvafık,

ر

(16) muvafık,

ز

(6) muvafık. Uhud ve Suffa'dan

س

(7) muvafık, Suffa'dan

ش

(2) muvafık, Suffa'dan

ص

(2) muvafık, Bedir'den

ض

(2) muvafık, Suffa'dan

ط

(1)

ظ

(3) Uhud'da Abadile-i Seb'a, Hulefa-yı Selâse

ع

(10) muvafık, Suffa'dan

غ

(6)

ف

(14)

ق

(1) muvafık, Bedir'de

ك

(6)

ل

(34)

م

(24) muvafık,

ن

(16) muvafık,

ه۫

(16)

و

(15)

ى

(12) muvafık,

لا

(2) elif (18) muvafık.

İşte şu hurufatın yarısı Ashab-ı Bedir ve Suffa ve Uhud'da muvafık gelmesiyle gösteriyor ki, gayr-ı muvafık olanlar başka tabakatın adedine muvafıktır. Meselâ, Ehl-i Biat-ı Rıdvan gibi tabakat-ı meşhureye.

Hem cây-ı dikkattir ki:

ثُمَّ اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ اَمَنَةً نُعَاسًا

âyetinde şu âyet gibi, bütün huruf-u hecaiyeyi tazammun etmiş. Fakat bunun aksine olarak, o hurufatın tekraratı acib bir tarz-ı münasebettedir. Şu âyet ise birbirine bakmıyor. Kardeş kardeşine muvafık

Yükleniyor...