12 Mart 1971 Muhtırası ve sonrasında da mahkemeler, davalar yine devam etmiştir. Ancak 12 Mart Muhtırasından 12 Eylül 1980 askeri müdahale zamanına kadar, mahkemelerde oldukça bir azalma görülmüştür. Bu dokuz senelik zaman zarfında sadece 65 mahkemenin açıldığını ve yine Nur’a ve Nur talebelerine beraetler verildiğini görüyoruz. Demek ki, 1971’den sonraki devrede mahkemelerin ve davaların durumunda yüzde doksan gevşeme olmuştur. Anlaşılan ilhad mukavemeti -Hazret-i Üstâd’ın müjdelediği gibi- artık kırılmış ve mağlub olmaya yüz tutmuştu.
1980-1987 arasında ise, mahkeme ve davaların açılma nisbeti yüzde onu aşamamıştır. Bu yedi senelik zaman zarfında kırk veya elli kadar mahkeme cereyan etmiş, bir ikisi hariç yine hepsi Risale-i Nura ve Nur talebelerine beraet vermiştir.(202)
YİNE SERBEST NEŞRİYAT
Nur talebeleri 1975’de ilk bir tecrübe olarak İstanbul’da “Sözler Yayınevi” adıyla kurdukları bir müessesede bir kaç Nur Risalelerini tab’ ettirdiler. Zamanın emniyetinden, savcısından pek bir ses çıkmadı. Bunun üzerine Sözler Yayınevi Nurların yüzde seksenini serbest olarak neşretmeye devam etti. Bu arada Envar Neşriyat yayınevi de neşriyata başladı. Aynı zamanda nur neşriyatı Ankara’da da serbestçe yapıldı.
( 1 ) Adı geçen bölümü, şu 2.baskıda neşretmiyoruz.ızahı orada yapılmıştır. A.B.
(202) Risale-i Nur ve TC Malkemeleri, s:191-216.
12 Eylül 1980 askeri müdahalesi, Risale-i Nur’un neşriyatıyla fazla ilgilenmedi. Demek ki artık dünyaya karşı utanıyorlardı. Tek-tük idare-i örfiye mahkemeleri Nurlara baktılarsa da, % 99’u beraet verdiler.
Gele gele, 1985’deki Anavatan Partisi iktidarı, İçişleri ve Adliye Bakanlıkları tarafından “Risale-i Nurların Mahkeme kararlarıyla artık serbest olduğunu, bundan böyle vatandaşların bu yüzden rahatsız edilmemesini” emreden ta’mimleri yayımlandı.. Böylece Risale-i Nur’un Allah’a şükür artık âlemde serbest intişarı gerçekleşmiş oldu.
DÜNYADA NUR’UN İNTİŞARI
Risale-i Nurların büyük bir hamle halinde, İslâm âleminde neşrine başlanması, 1969’lardadır. Bu tarihte Risale-i Nurdan iki Arapça metinli Risale “El Mesneviy-ül Arabi ve Saykal-ül-İslâm” şam’da resmen tab’ edildi. 1973-1974 arasında da bu iki esere, yedi eser daha ilave edildi. Bunlar 1-Türkçeden Arapçaya tercüme edilen “Zülfikâr, 2-Hutbe-i şamiye, 3-Gençlik Rehberi,
1980-1987 arasında ise, mahkeme ve davaların açılma nisbeti yüzde onu aşamamıştır. Bu yedi senelik zaman zarfında kırk veya elli kadar mahkeme cereyan etmiş, bir ikisi hariç yine hepsi Risale-i Nura ve Nur talebelerine beraet vermiştir.(202)
YİNE SERBEST NEŞRİYAT
Nur talebeleri 1975’de ilk bir tecrübe olarak İstanbul’da “Sözler Yayınevi” adıyla kurdukları bir müessesede bir kaç Nur Risalelerini tab’ ettirdiler. Zamanın emniyetinden, savcısından pek bir ses çıkmadı. Bunun üzerine Sözler Yayınevi Nurların yüzde seksenini serbest olarak neşretmeye devam etti. Bu arada Envar Neşriyat yayınevi de neşriyata başladı. Aynı zamanda nur neşriyatı Ankara’da da serbestçe yapıldı.
( 1 ) Adı geçen bölümü, şu 2.baskıda neşretmiyoruz.ızahı orada yapılmıştır. A.B.
(202) Risale-i Nur ve TC Malkemeleri, s:191-216.
12 Eylül 1980 askeri müdahalesi, Risale-i Nur’un neşriyatıyla fazla ilgilenmedi. Demek ki artık dünyaya karşı utanıyorlardı. Tek-tük idare-i örfiye mahkemeleri Nurlara baktılarsa da, % 99’u beraet verdiler.
Gele gele, 1985’deki Anavatan Partisi iktidarı, İçişleri ve Adliye Bakanlıkları tarafından “Risale-i Nurların Mahkeme kararlarıyla artık serbest olduğunu, bundan böyle vatandaşların bu yüzden rahatsız edilmemesini” emreden ta’mimleri yayımlandı.. Böylece Risale-i Nur’un Allah’a şükür artık âlemde serbest intişarı gerçekleşmiş oldu.
DÜNYADA NUR’UN İNTİŞARI
Risale-i Nurların büyük bir hamle halinde, İslâm âleminde neşrine başlanması, 1969’lardadır. Bu tarihte Risale-i Nurdan iki Arapça metinli Risale “El Mesneviy-ül Arabi ve Saykal-ül-İslâm” şam’da resmen tab’ edildi. 1973-1974 arasında da bu iki esere, yedi eser daha ilave edildi. Bunlar 1-Türkçeden Arapçaya tercüme edilen “Zülfikâr, 2-Hutbe-i şamiye, 3-Gençlik Rehberi,
Yükleniyor...