Tarih-i İbn-i Haldun, Kitab-ül fasli vel milel vel ehvai ven nihal, Kitabül milel ve-nnihal eserlerine ve bu asırda da Seyyid Muhibbüd-din Hatib’in “El-Hutut-uı-âridah, lil üsüsilleti kame aleyha din-üş-şia” eseriyle;şah Abdülaziz gulam hakimî, Mustafa Talip Göngörge’nin “Humeyni ve İslâm” adlı eserine ve Mevlana Ebül-hasan En Nedvi’nin “Sûretat-ı mutedadetami” eserine havale ediyor ve kısa kesiyoruz.
RİSALE-İ NUR VE TAHRİF TERANESİ MESELESİNE GELİNCE
Bu meseleyi de Kur’ân’ın meselesi gibi kökten alarak, derinlemesine tahkik için Risale-i Nurların ilk te’lif şekline, istinsah keyfiyetine ve tekemmül safhalarına.. ve sonra mecmualar halinde intişarına, daha sonra da yeni yazı ile matbaalarda tab’edilip matbuat âleminde intişar keyfiyetine bakmak ve incelemek gerekmektedir. Ancak bütün bu hususlar hem yer yer bu kitapta, hem de ayrıca da bu meseleye cevab olarak hazırladığımız “Risale-i Nur’un Neşir Tarihçesi” kitabcığında ispatlı şekilde ele alınıp tahlil edildiğinden, bunlara havale ederek burada tafsilata girişmiyeceğiz.
Bizce kesin hakikatlardandır ki; bu meseleyi bu sıralarda ele alıp asılsız şekilde işaaya çalışanların, menşe itibarıyla şimdiki âlemde muvaffak gibi görünen o menşe’in
Yani, Kuran için tahrif iftirasını irtikab edenlerin kökeninin, tevarüs eden silsilesi içinde cereyan edip gelen zihniyetin âlemde estirdiği siyaset rüzgârına kapılanlardan geldiği kesinlik kazanmıştır. Tezahürler de bunu böyle göstermektedir.
Bu hususta da neşretmeyi düşündüğümüz genişçe araştırma ve tahlillerden sarf-ı nazar ederek, sadece tahrif teranecilerinin dillerine doladıkları bir kaç gülünç örneğini arzetmekle iktifa edeceğiz
“Tâhrif” mefhumunun lügat kitaplarından fehmedilen bilgiye göre:
“Bir ibarenin tüm harf ve kelimelerini tağyir ve takdim ve te’hir ile ibareyi sakatlandırmaktır.”(195)
Bu mânâya göre, kasden bir ibareyi bozmak niyetiyle, mânâyı maksud ve murad mecrasından çevirip, başka bir mecraya çevirmekten ibarettir. Buda bır başkası tarafından müellifin izin ve rızası olmadığı halde bir tasarrufdur. O ise ki üzerinde olduğumuz mevzu daha başka çeşittir. ıleri sürülmüş meselede ne bir -haşa- kasden bir bozma niyeti ve hareketi vardır. Ne de bir ibarenin harf ve kelimelerinde oynamak suretinde murad ve maksud mânâsından çevirme ameliyesi söz konusudur.
(195) Kamus-u Türki, s: 25.
SADELEşTİRME
RİSALE-İ NUR VE TAHRİF TERANESİ MESELESİNE GELİNCE
Bu meseleyi de Kur’ân’ın meselesi gibi kökten alarak, derinlemesine tahkik için Risale-i Nurların ilk te’lif şekline, istinsah keyfiyetine ve tekemmül safhalarına.. ve sonra mecmualar halinde intişarına, daha sonra da yeni yazı ile matbaalarda tab’edilip matbuat âleminde intişar keyfiyetine bakmak ve incelemek gerekmektedir. Ancak bütün bu hususlar hem yer yer bu kitapta, hem de ayrıca da bu meseleye cevab olarak hazırladığımız “Risale-i Nur’un Neşir Tarihçesi” kitabcığında ispatlı şekilde ele alınıp tahlil edildiğinden, bunlara havale ederek burada tafsilata girişmiyeceğiz.
Bizce kesin hakikatlardandır ki; bu meseleyi bu sıralarda ele alıp asılsız şekilde işaaya çalışanların, menşe itibarıyla şimdiki âlemde muvaffak gibi görünen o menşe’in
Yani, Kuran için tahrif iftirasını irtikab edenlerin kökeninin, tevarüs eden silsilesi içinde cereyan edip gelen zihniyetin âlemde estirdiği siyaset rüzgârına kapılanlardan geldiği kesinlik kazanmıştır. Tezahürler de bunu böyle göstermektedir.
Bu hususta da neşretmeyi düşündüğümüz genişçe araştırma ve tahlillerden sarf-ı nazar ederek, sadece tahrif teranecilerinin dillerine doladıkları bir kaç gülünç örneğini arzetmekle iktifa edeceğiz
“Tâhrif” mefhumunun lügat kitaplarından fehmedilen bilgiye göre:
“Bir ibarenin tüm harf ve kelimelerini tağyir ve takdim ve te’hir ile ibareyi sakatlandırmaktır.”(195)
Bu mânâya göre, kasden bir ibareyi bozmak niyetiyle, mânâyı maksud ve murad mecrasından çevirip, başka bir mecraya çevirmekten ibarettir. Buda bır başkası tarafından müellifin izin ve rızası olmadığı halde bir tasarrufdur. O ise ki üzerinde olduğumuz mevzu daha başka çeşittir. ıleri sürülmüş meselede ne bir -haşa- kasden bir bozma niyeti ve hareketi vardır. Ne de bir ibarenin harf ve kelimelerinde oynamak suretinde murad ve maksud mânâsından çevirme ameliyesi söz konusudur.
(195) Kamus-u Türki, s: 25.
SADELEşTİRME
Yükleniyor...