ziynetlenmesi, Üstâd’ımızın bu makamda ahirete teşrifini senelerdenberi bekliyordu.Çok kudsî makam, sevgilisine ve çok müşfik halaskâr-ı İslâm Üstâd’ımız da bu mübarek yerde Rabbine hem şehid, hem gazi ve mücahidler şahı olarak kavuştu. İstirahata ve dünyanın fani sıkıntılarından kurtulup sükûn ve huzura burada kavuştu.

Üstâd’ımız vefat edeliden beri her taraftan, en uzak yerlerden onu sevenler ziyaretine gelmektedirler. Çok vilayetlerde gıyabî cenaze namazına iştirâk ettikleri gibi, gurup gurup gelen ziyaretçiler de cenaze namazını kılmaya devam etmektedirler.(185)

Dindar ve kahraman Urfa’lılar bir taraftan Üstâd’ımızın geldiğine seviniyor, diğer taraftan da acı içinde bayram yapıyordu. Bütün Nur talebeleri gibi, Cenab-ı Hak bizleri azami ihlâs, azami sebat ve tesanüd içinde, hizmet-i imaniyede muvaffak edip, Hazret-i Üstâd’ımızın mesleğinden ve şahs-ı manevisinden ebediyen ayırmasın, âmin.

Aziz kardeşlerimiz! Bir kısım din düşmanı gazetelerin nahoş yazı ve yaygaraları tamamen hilaf-ı hakikattır. Sizi müteessir etmesin. Bizzat buraya kadar gelen kardeşlerimize Risale-i Nur hizmetinde muvaffakiyetler dileriz.

Elbaki Hüvelbaki Urfa Nur talebeleri Eyyüp, Abdullah, Kemaleddin”(186)

(185) Üstâd’ın türbesini bilâhere gelip ziyaret eden şafii mezhebli Müslümanlar, geldiklerinde Üstâd’ın kabri başında giyabî cenaze namazını kılıyorlardı. Bazı ebleh, cahil veya münafık gibi insanlar: “Nur talebeleri Üstâdlannın kabrine namaz kılıyorlar” gibi fitneli, yalanlı sözleri yaymışlardı. A.

(186) Emirdağ-2 yeşil defter 5: 92.

MOLLA ABDÜLMECİD’İN MERSİYESİ

Üstâd’ın küçük kardeşi Molla Abdülmecid Efendi’nin, ağabeyisi Üstâd Bediüzzaman’ın ardından yazdığı mersiyesi de şöyledir:



“Kutlu olsun, mutlu olsun sana ol âli makam

Fitnenin narı hemen oldu sana berden selam,



Urfa’nın topraklarında değildir Üstâdımız ,

Pek sıcak kardeşlerin kalbindedir serdarımız.


Yükleniyor...