...............
...............”(187)
Bizleri unutma ey âli-cenab önderimiz,
Arz-ı hürmetle öper, Dergâhına yüz süreriz.
Bizden sana her sübhü şam olsun keko bnler selam(188)
Binler selam olsun sana, olsun sana binler selam.
Sensiz kalan kardeşlerin ağlar öter aleddevam,
Gülsüz kalan bülbül gibi yok ne kararı ne menam.
Sana olsun bin selamlar bizlerin gözbebeği,
Kaldı gözler noktasız tersine döndü feleği.
Ankara radyosu yaydı en kara bir haberi,
Kalbi deldi, ruhu ezdi yaktı yıktı ciğeri.
Ey mezarcı o makamda bize de kaz bir mezar,
Olalım Üstâd’a komşu görelim leyl ü nehar.
Ey mezarcı göm beni de o Said’in kabrine,
Firkatin dayanamam vallahi asla kahrine.
Katılsın zerratımız âlem-i berzahta keza,
Sarılsın birbiriyle ruhlar ila yevm-il ceza’.
Dar-ı dünyada Said’i bizden ettinse cüda,
Bari uhrada beraberce haşret ey Huda.
Dünki hal oldu hayal, geçti visal geldi zeval,
Bizleri Üstâdımızla haşret ya zelcelâl.
(187) Boş bıraktığımız iki satır, daha önceleri Abdülmecid Efendi kendi oğlu Fuad hakkında da söylemişti. Fakat Hazret-i Üstâd o tarz tabiri kabul etmemiş, beğenmemişti. Bu sebeble burada da kaydedilmedi.A.B.
(188) Kürtçe ağabey demektir.
...............”(187)
Bizleri unutma ey âli-cenab önderimiz,
Arz-ı hürmetle öper, Dergâhına yüz süreriz.
Bizden sana her sübhü şam olsun keko bnler selam(188)
Binler selam olsun sana, olsun sana binler selam.
Sensiz kalan kardeşlerin ağlar öter aleddevam,
Gülsüz kalan bülbül gibi yok ne kararı ne menam.
Sana olsun bin selamlar bizlerin gözbebeği,
Kaldı gözler noktasız tersine döndü feleği.
Ankara radyosu yaydı en kara bir haberi,
Kalbi deldi, ruhu ezdi yaktı yıktı ciğeri.
Ey mezarcı o makamda bize de kaz bir mezar,
Olalım Üstâd’a komşu görelim leyl ü nehar.
Ey mezarcı göm beni de o Said’in kabrine,
Firkatin dayanamam vallahi asla kahrine.
Katılsın zerratımız âlem-i berzahta keza,
Sarılsın birbiriyle ruhlar ila yevm-il ceza’.
Dar-ı dünyada Said’i bizden ettinse cüda,
Bari uhrada beraberce haşret ey Huda.
Dünki hal oldu hayal, geçti visal geldi zeval,
Bizleri Üstâdımızla haşret ya zelcelâl.
(187) Boş bıraktığımız iki satır, daha önceleri Abdülmecid Efendi kendi oğlu Fuad hakkında da söylemişti. Fakat Hazret-i Üstâd o tarz tabiri kabul etmemiş, beğenmemişti. Bu sebeble burada da kaydedilmedi.A.B.
(188) Kürtçe ağabey demektir.
Yükleniyor...