Hazret-i Üstâd, 11 Ocak 1960’da hükümetin resmi tebliği ile Emirdağ’da iskân edilmesine dair olan muamelesinden sonra, bir iki defa Isparta Emirdağ arasındaki seyahatleri hariç, artık hiç bir yere gitmedi. “Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez” kaidesiyle, hem de maddî başka çare kalmadığı için, artık o da DP’den yüz çevirdi denilebilir.

HÜSNÜ AşABEY’İN HATIRASI

Hz. Üstâd’ın hizmetkârlarından ve 1959 dan sonra arabasının şöförlüğünü yapan Muhterem Hüsnü Bayramoğlu’nun bir hatırasını burada Kaydetmenin yeri geldi.1995 Nisanında Yazarak bana gönderdiği hatırası şöyledir:

“Üstâdımız hazretlerinin vefatından takriben üç dört ay evveldi; arabamızla uzun seferlere de gittiğimiz için,umumi bir bakım istiyordu.Antalya da servisine merhum Ceylan Abi bir kaç sefer getirmişti ,yine aynı ihtiyacın olduğu kanaatini Zübeyir Abi:”Antalya’ya arabayı getirip bakım yaptıralım kardeşim” diyordu. Hem Üstâdımızın devamlı hususî hizmetinde, hem de arabayı kullandığım için ve Üstâdımızın hizmeti dolayısı ile de araba için bir iki gün de olsa ayrılmak ve Üstâdımızdan bakım için izin almak istemiyordum. Bir gün merhum Zübeyir abi, Üstâdımıza durumu anlattı, Üstâdımız da bana:”hemen arabanın bakımını Antalya da yaptır,git gel!” dedi.Ben de gittim.Araba hakikaten bakıma ihtiyacı var,alakadar olamıyordum. Servise getirdim, hemen o gün bakıma aldılar. ıki gün de veririz dediler. O gece kaldığım yere Zübeyir abi telefon ediyor, bana: ”kardeşim Üstâdımız seni çabuk gelsin, hemen hareket etsin”diyor dedi.Ben de servise gittim,rica ettim, alelusul geçici bir bakım ile arbayı toparlayıp bana hemen verdiler.Ben de yola çıktım. Yolda gelirken bir iki defa arızalandı,geçenlerin yardımı ile, tamiri ile gece geldim. Arabaya gidip gelmemizde pek bakım olmadı desek doğrudur. şunuda burada ilâve edeyimki, Üstâdımız Hazretleri arabada iken,hiç bir zaman ne yolda kaldık, nede arıza yaptı.

Hemen geldiğimde Üstâdımız hazretlerinin yanına girdim.”Hüsnü geldinmi” dedi. Ben de geldim Üstâdım dedim.ıkmiz idik, bana dediki: “seni aniden hemen gelmeni istedim.. Bir rüya gördüm,Allah hayır etsin”dedi.. ve bana da:”sende Allah hayır etsin”de! dedi. Sonra dedi ki;”seninle ikmiz bir uzun sefere yolculuğa çıkmışız gidiyoruz. Uzun müddet gittik.Gidiyoruz, gidiyoruz, ben orada kalıyorum.. Keçeli beni fazla konuşturma, bu kadar yeter”dedi ve başıma eliyle okşar gibi dokundu. Ben de dinledim, hiç bir şey demedim. Üstâdım Allah hayır etsin dedim.”

Hüsnü”

Yükleniyor...