Hatta hizmetimdeki hâs kardeşlerimle de zaruret olmadan görüşemiyorum. Yalnız bazı Risale-i Nur’un fütuhatına ve neşriyatına ait bazı kimseler için görüşmek istesem, o zaman görüşmek câiz olabilir ve bana sıkıntı vermez.

Bu noktayı bilmiyen ziyarete gelenlere haber veriyorum ki: Bir kaç senedir ceridelerle ilân etmişim ki; Benimle görüşmek istiyenleri, hususan uzak yerden gelerek görüşmeden gidenleri hususî dualarıma dahil ediyorum, her sabah da dua ediyorum. Onun için gücenmesinler.

SAİD-İ NURSİ”(100)

ÜÇÜNCÜ YAZI: Ziyaretçiler hakkında, bir de Hazret-i Üstâd’ın emriyle yanındaki hizmetkârların neşrettikleri bir yazı da şöyledir:



Üstâd’ımızı ziyarete gelip de görüşemiyenlerin ve biz görüştürmeden gidenlerin hatırları kırılmamak için; Üstâdımızın gizli harika bir ahval-i ruhiyesini beyan etmeye mecbur olduk. Hatta bugün bir parça dikkatsizlik ettiğimizden, gayet çok muhtaç olduğu hizmetimize nihayet vermek niyet ettiği halde, şimdiki yazacağımız şey hatırına geldi, bizi de affetti, helâl etti. İşte hakikat budur:

Biz de kat’iyen anladık ki; Üstâd’ımız ekser hayatını tecerrüdle geçirdiği gibi, bütün hayatında hediyeleri kabul etmemek ve mukabilsiz hediyeler onu hasta etmek gibi; şimdi hürmet ve dostluk cihetiyle onunla görüşmek ona gayet ağır geliyor. Hatta mükerreren biz de anladık; müsafaha etmek, elini öpmek, kendisine tokat vurmak gibi ruhen müteessir oluyor ve ona bakmaktan, dikkat etmekten de şiddetle müteessir oluyor. Hatta hizmetinde biz bulunduğumuz halde, zaruret olmadan bakamıyoruz. Bunun sırr-ı hikmetini kat’iyen anladık ki; Risale-i Nur’un esas mesleği hakikî ihlâs olmak cihetiyle şimdiki tezahür, sohbet etmek, fazla hürmet etmek bu enaniyet zamanında bir nefisperestlik, riyakârlık, tasannu’ alâmeti olmak cihetiyle ona şiddetle dokunuyor. Çünki der:

“Benimle görüşmek istiyen eğer ahiret için, Risale-i Nur için ise; Risale-i Nur bana kat’iyen ihtiyaç bırakmamış. Milyonlar nüshası her birisi on Said kadar fayda veriyor. Eğer dünya cihetiyle ve dünyaya ait işler için görüşmek ise; o dünyayı şiddetle terkettiği için dünyaya dair şeyleri malayanî, vakti zayi’ etmek olduğu için cidden sıkılır. Eğer Risale-i Nur’un hizmetine, intişarına ait ise, bana hizmet eden hakikî fedakâr talebelerim ve manevî evladlarım ve kardeşlerim benim bedelime görüşmeleri kâfi... Bana hiç ihtiyaç yok.”

Yükleniyor...