taraflarda Ahmed Hamdi Akseki ile ilgili bölümde geçtiği için tekrar etmiyoruz:
İkinci Teşebbüs: 1.7.1951 tarihinde İstanbul’da bu meselenin yeniden canlandığnnı ve ümid işaretini verdiğini bildiren Üstâd’ın mektubu şöyledir: (Sadece ilgili kısmı alıyoruz)
“Saniyen: Mu’cizatlı Kur’ânımızı fotoğrafla gayet güzel, yirmi bin nüsha tab’etmek için Abdülmuhsin’i buradan gönderdik. Buradan bir iki adamı dahi o mesele için gönderdik. İstanbul’daki Hacı Nazif gibi dostlar bu meseleye çalışacaklar.
Mesarıf-ı tab’iyesi için sadaka, hediye kabul etmiyoruz. Yalnız bir nevi abone gibi, yani ödünç alıp bilâhare iade etmek şartıyla bazı Nur merkezlerinde kendi ihtiyarlarıyla bir iki üç adam tedarik edebilir. Emirdağ’ında beş arkadaş bin beşyüz banknot hazırladılar. Hüsrev’in gönderdiği bin banknot burada duruyor. Bende nafakama ait ve sattığım bazı kitaplarımın fiatı olarak beşyüz banknotu Abdulmuhsin ile İstanbul’a gönderdik.
Eğer tam mükemmel olarak muvaffak olamazsak; Mısır’a gönderip Cami-ül Ezherdeki Nurcular onu hem daha güzel ve mükemmel fotoğrafla tab’etmeye çalışacaklar. Bu harika ve herkesin nazarını celbeden Mu’cizatlı Kur’ân, intişarıyla hem hatt-ı Kur’âniyeye, hem Kur’ânı iştiyak ile okumasına büyük bir hizmet olacak.
Baştaki Kur’ân tarifine dair iki sahife hem Türkçe hem Arapça basılacak, sonra Kur’ânın başına bırakılacak.
Salisen: Eskiden kaybolan Yirmidördüncü Cüz’ün yerine yazılan cüz’, yaldızlı olmamasından ve öteki cüz’lere yetişmemesinden; Eğer sizde yaldızla yazılmış yirmidördüncü cüz’ varsa buraya gönderiniz. Yoksa bu cüz’ü göndereceğiz. Güzelce ve hem daha ziyade yaldızlı yapınız ki, arkadaşlarından geri kalmasın...”(76)
Daha sonra, Hazret-i Üstâd’ın emriyle ve onun namına yazılmış 6.7.951 tarihli bir mektupta da, Mehmet Çalışkan, Tahirî ağabeyin de İstanbul’a gitmesi
(76) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 60.
lüzumundan ve tab’ masrafı olan paraların temin edildiğinden ve iki ay sonra tab’ına başlanacağından bahsetmiştir.(77) Bu mektubun buraya alınmasına lüzum görülmedi.
Ancak o sıra fotoğraf ile, herhalde ofset matbaaları gibi istenilen renkleri çıkarması mümkin olmamasından, bu teşebbüs de semere vermemiş, geri kalmıştır.
İkinci Teşebbüs: 1.7.1951 tarihinde İstanbul’da bu meselenin yeniden canlandığnnı ve ümid işaretini verdiğini bildiren Üstâd’ın mektubu şöyledir: (Sadece ilgili kısmı alıyoruz)
“Saniyen: Mu’cizatlı Kur’ânımızı fotoğrafla gayet güzel, yirmi bin nüsha tab’etmek için Abdülmuhsin’i buradan gönderdik. Buradan bir iki adamı dahi o mesele için gönderdik. İstanbul’daki Hacı Nazif gibi dostlar bu meseleye çalışacaklar.
Mesarıf-ı tab’iyesi için sadaka, hediye kabul etmiyoruz. Yalnız bir nevi abone gibi, yani ödünç alıp bilâhare iade etmek şartıyla bazı Nur merkezlerinde kendi ihtiyarlarıyla bir iki üç adam tedarik edebilir. Emirdağ’ında beş arkadaş bin beşyüz banknot hazırladılar. Hüsrev’in gönderdiği bin banknot burada duruyor. Bende nafakama ait ve sattığım bazı kitaplarımın fiatı olarak beşyüz banknotu Abdulmuhsin ile İstanbul’a gönderdik.
Eğer tam mükemmel olarak muvaffak olamazsak; Mısır’a gönderip Cami-ül Ezherdeki Nurcular onu hem daha güzel ve mükemmel fotoğrafla tab’etmeye çalışacaklar. Bu harika ve herkesin nazarını celbeden Mu’cizatlı Kur’ân, intişarıyla hem hatt-ı Kur’âniyeye, hem Kur’ânı iştiyak ile okumasına büyük bir hizmet olacak.
Baştaki Kur’ân tarifine dair iki sahife hem Türkçe hem Arapça basılacak, sonra Kur’ânın başına bırakılacak.
Salisen: Eskiden kaybolan Yirmidördüncü Cüz’ün yerine yazılan cüz’, yaldızlı olmamasından ve öteki cüz’lere yetişmemesinden; Eğer sizde yaldızla yazılmış yirmidördüncü cüz’ varsa buraya gönderiniz. Yoksa bu cüz’ü göndereceğiz. Güzelce ve hem daha ziyade yaldızlı yapınız ki, arkadaşlarından geri kalmasın...”(76)
Daha sonra, Hazret-i Üstâd’ın emriyle ve onun namına yazılmış 6.7.951 tarihli bir mektupta da, Mehmet Çalışkan, Tahirî ağabeyin de İstanbul’a gitmesi
(76) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 60.
lüzumundan ve tab’ masrafı olan paraların temin edildiğinden ve iki ay sonra tab’ına başlanacağından bahsetmiştir.(77) Bu mektubun buraya alınmasına lüzum görülmedi.
Ancak o sıra fotoğraf ile, herhalde ofset matbaaları gibi istenilen renkleri çıkarması mümkin olmamasından, bu teşebbüs de semere vermemiş, geri kalmıştır.
Yükleniyor...