Bu eserlere, 1950 başlarında Üstâd’ın direktif ve işaretleriyle hazırlanan tarihçe-i hayat eseri de ilave edilse, mecmuu 8 tane eser, Risale-i Nura ilâve olmuştur denilir.
H- Tarihçe-i Hayat Nasıl Hazırlandı?
1950’de hazırlanarak, aynı sene içinde eski ve yeni yazıyla neşredilen ve bilâhare ona Üstâd’ın 1952’ye kadar ki hayatı ilâve edilen kısacık tarihçe kitabı, İniversiteci genç(*) Nur talebeleri tarafından hazırlanmıştı. Hazret-i Üstâd’ın o ana kadar merhum Abdurrahman’ın hazırlamış olduğu matbu’ Tarihçe-i Hayatından gayrı bir eser yoktu. Üstâd 1944 yılında Denizli hapishanesinde talebelerini Tarihçesinin yazılmasına teşvik ettiği ve sonra Emirdağ hayatında da buna bazı teşebbüsler olduğu halde, hazırlanamamaştı. Bilâhare 1950 başlarında merhum Zübeyr Gündüzalp’ın rehberliğinde İniversiteli gençlerle beraber kısaca bir eser hazırlayabildiler. Bu küçük eser 1950-1952 arası eski ve yeni yazılarla dört defa basıldı. Hazret-i Üstâd bu eserin ismine “Afyon Mahkeme Müdafaatının ıkinci Zeyli” diye ad koydu. Bilâhare de Eşref Edip tarafından bazı düzeltmelerle ve gazete lisanına tatbik ederek 1952’den başlamak üzere, 965’lere kadar bir kaç defa basıldı. (Bak: Müntehap Dosya sıra no: 17, 19 ve 75)
MÜTEFERLiK HADİSELER- 5
MU’CİZELİ KUR’ÂN’IN TAB’I İÇİN TEşEBBÜSLER
1972’lerde ancak tab’ına muvaffak olunabilen Kur’ân-ı Kerim’in
(73) Emirdağ-2 Müntehap dosya S: 39-40
(74) Aynı dosya S: 41
(75) Aynı dosya, s: 49.
( * ) Almanya-Berlinde ikameteden Abdulmuhsin Alkonevi derki.Tarihçeyi aslında Zübeyr Ağabey hazırlamıştı.Zübeyr Ağabey İniversiteli gençlerle meşgul olduğu için,Hz.Üstâd onu,”İniversiteci gençler hazırladı” şeklinde kabulettiler. A.B.
(Tevafuklu) basılması için, Hazret-i Üstâd hem Barla hayatında, hem Kastamonu hayatında, hem de Emirdağ hayatında bir kaç defa teşebbüs ve hareketlere geçtiği gibi; bilhassa Afyon hapsinden sonra yeniden tab’ına teşebbüs için evvelâ Diyanet Riyaseti kanalıyla, daha sonra şahsî teşebbüslerle bir çok defalar tevafuklu Kur’ân’ının tab’ı için çırpındı, şiddetle arzu etti. Fakat maalesef Üstâd’ın sağlığında bu Kur’ânın tab’ına muvaffak olunamadı ve kendisi hayatta iken göremedi.
Mezkûr Kur’ân’ın tab’ı için Hazret-i Üstâd’ın 1950’den sonraki hayatında teşebbüslerini gösteren bazı ifade ve beyanlarını aşağıya dercediyoruz:
Birinci Teşebbüs: 1950 başlarında Diyanet Reisi Ahmed Hamdi Aksekili ile yaptığı muhabere mektuplarında, bu hizmetin tahakkukuna Diyanetçe yaklaşılmışken, mushaflar tedkik heyeti tarafından hattat yazısının beğenilmemesi üzerine, geri kalmasının hikâye ve macerasını, üst
H- Tarihçe-i Hayat Nasıl Hazırlandı?
1950’de hazırlanarak, aynı sene içinde eski ve yeni yazıyla neşredilen ve bilâhare ona Üstâd’ın 1952’ye kadar ki hayatı ilâve edilen kısacık tarihçe kitabı, İniversiteci genç(*) Nur talebeleri tarafından hazırlanmıştı. Hazret-i Üstâd’ın o ana kadar merhum Abdurrahman’ın hazırlamış olduğu matbu’ Tarihçe-i Hayatından gayrı bir eser yoktu. Üstâd 1944 yılında Denizli hapishanesinde talebelerini Tarihçesinin yazılmasına teşvik ettiği ve sonra Emirdağ hayatında da buna bazı teşebbüsler olduğu halde, hazırlanamamaştı. Bilâhare 1950 başlarında merhum Zübeyr Gündüzalp’ın rehberliğinde İniversiteli gençlerle beraber kısaca bir eser hazırlayabildiler. Bu küçük eser 1950-1952 arası eski ve yeni yazılarla dört defa basıldı. Hazret-i Üstâd bu eserin ismine “Afyon Mahkeme Müdafaatının ıkinci Zeyli” diye ad koydu. Bilâhare de Eşref Edip tarafından bazı düzeltmelerle ve gazete lisanına tatbik ederek 1952’den başlamak üzere, 965’lere kadar bir kaç defa basıldı. (Bak: Müntehap Dosya sıra no: 17, 19 ve 75)
MÜTEFERLiK HADİSELER- 5
MU’CİZELİ KUR’ÂN’IN TAB’I İÇİN TEşEBBÜSLER
1972’lerde ancak tab’ına muvaffak olunabilen Kur’ân-ı Kerim’in
(73) Emirdağ-2 Müntehap dosya S: 39-40
(74) Aynı dosya S: 41
(75) Aynı dosya, s: 49.
( * ) Almanya-Berlinde ikameteden Abdulmuhsin Alkonevi derki.Tarihçeyi aslında Zübeyr Ağabey hazırlamıştı.Zübeyr Ağabey İniversiteli gençlerle meşgul olduğu için,Hz.Üstâd onu,”İniversiteci gençler hazırladı” şeklinde kabulettiler. A.B.
(Tevafuklu) basılması için, Hazret-i Üstâd hem Barla hayatında, hem Kastamonu hayatında, hem de Emirdağ hayatında bir kaç defa teşebbüs ve hareketlere geçtiği gibi; bilhassa Afyon hapsinden sonra yeniden tab’ına teşebbüs için evvelâ Diyanet Riyaseti kanalıyla, daha sonra şahsî teşebbüslerle bir çok defalar tevafuklu Kur’ân’ının tab’ı için çırpındı, şiddetle arzu etti. Fakat maalesef Üstâd’ın sağlığında bu Kur’ânın tab’ına muvaffak olunamadı ve kendisi hayatta iken göremedi.
Mezkûr Kur’ân’ın tab’ı için Hazret-i Üstâd’ın 1950’den sonraki hayatında teşebbüslerini gösteren bazı ifade ve beyanlarını aşağıya dercediyoruz:
Birinci Teşebbüs: 1950 başlarında Diyanet Reisi Ahmed Hamdi Aksekili ile yaptığı muhabere mektuplarında, bu hizmetin tahakkukuna Diyanetçe yaklaşılmışken, mushaflar tedkik heyeti tarafından hattat yazısının beğenilmemesi üzerine, geri kalmasının hikâye ve macerasını, üst
Yükleniyor...