manevî asayiş bekçileri olduklarını kabul etmiş olmalarıyla sabittir. Zabıtanın bu telâkkisi gerçi umumî ve her yere mahsus değildir. Amma Hazret-i Üstâd, iki üç müsbet hadiseyi umumî gibi ve umum namına kabul etmiş ve öyle davranmıştır.

Hazret-i Üstâd’ın bu hususlarda kaleme almış olduğu beyanlarını, zabıtanın da müsbet olan bir iki samimi davranışlarının nümunelerini arzedeceğiz:

EVVELA SAVCILAR HAKKINDA

Üstâd’ın savcılar hakkındaki bu gelen yazısı, gün ve ay olarak yazılış tarihi kesin bilinmemektedir. Amma kuvvetli ihtimal ile 1956’da Afyon mahkemesi müsbet şekilde sonuçlanması.. ve İstanbul savcılığında müsadere edilmiş Gençlik Rehberlerinin aynı sene içinde iade edilmesi.. Ve Isparta’da geniş çaplı mahkemenin müsbet olarak neticelenmesi üzerine yazıldığına kesin nazarıyla bakılabilir. Yazı aynen şöyledir:

“Müdde-i umumiler hakkında Üstâd’ımızın garip halet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.

Bana dedi ki:

“Otuz-kırk sene bu tazyikatımda, hukukullah mânâsında olan hukuk-u amme namındaki vazifelerle muvazzaf olan savcılar; ekser hapislerimde, nefyimde şiddetlerini gördüğüm halde, onlara karşı bir hiddet bir küsmek bana gelmiyordu.

Sonra görüyordum; Onların zahiri şiddetine sebep olan kusurları kendilerinde görmüyordum. Fakat çok defa -bir zaman sonra- Kader-i ilâhinin başka kusuratıma binaen şefkat tokadının öyle savcıların eliyle geldiğini gördüm. Kader adalet yaptığı için, o şefkat tokadını ruh ve kalbimle kabul ettim. Zahiri sebebe binaen savcıların şiddetini helâl ediyorum.

şimdi Cenab-ı Hakk’a şükür, o müdde-i umumilerin bir kısmı vazifeleri olan hukuk-u umumiyenin müdafaası, hukukullah nev’inden olduğu cihetle; bana karşı şiddet değil, bilâkis hakikî adalet noktasında umum İslâmiyete ve belki insaniyete de menfaatı olan Risale-i Nur’un hizmet-i imaniyesi cihetiyle şiddeti bırakıp, kader-i ilâhinin şefkat tokadına bakar gibi zahirî tazip, hakikaten yardım hükmüne geçtiği için; ben de bu sırr-ı azim münasebetiyle bütün böyle müdde-i umumilere karşı bir dostluk ve dua etmek vaziyetini aldım. Zahiren bana karşı şiddet-i hüküm görünen hâlât, o hizmet-i imaniyeye bir ilânname hükmüne geçti.


Yükleniyor...