mes’elenin sağlam ravisi
Hadiseyi detaylarıyla anlatan Konya’lı Fehmi Yılmaz’dır ki, şunları anlatıyor: (Hülâsasını alıyoruz.)
“Ocak ayının ilk haftasında Bediüzzaman Konya’ya gelmişti.. Kaldığı yer, polislerle kuşatılmıştı. Kimsenin içeri girmesine müsaade edilmiyordu. Zor-bela içeri girip elini öpmek nasib oldu. Bana dua etti. İltifat etti.
Kendisi Ankara’dan Konya’ya gelirken cereyan eden bir hadiseyi bana şöyle anlattılar: Ankara’dan hareket edecekleri sırada, ıngiliz Times gazetesinin Türkiye muhabiri bu seyahatta kendisiyle birlikte bulunmak istemiş... Üstâd hadiseyi şöyle anlattı:
“İngiliz Times muhabiri benimle birlikte bu seyahata katılmak istedi. Önce onun bu arzusunu kabul ettim. Muhabiri yanıma alsam mı?.. diye düşündüm. Bunun vasıtasıyla bir çok hakikatları efkâr-ı âleme ve bütün dünyaya duyurma imkânı olacaktı... Sonra düşündüm, bu şahsî bir seyahattir, vazgeçtim.”
HELÂLLAşMAK İÇİN SEYAHAT YAPTIşINI SÖYLEDİ
Üstâd, bu seyahatinin gayesi: Kendisine zulmedenleri, işkence edenleri affetmek, helâllaşmak olduğunu söylüyordu.
Yine Üstâd: “Dünyayı saran dinsizlik cereyanlarına karşı Allah’a inanan insanlarla, hakikî Hıristiyan ruhanîleri ve Müslümanların yakın bir gelecekte ittifak etmenin kat’î lüzumunun hasıl olacağından” bahsediyordu..Ve er geç, galib gibi görünen dinsizlik cereyanlarının mağlüb olacaklarını ve saire... Yirmi dakikalık bir zaman zarfında bana anlatmıştı. Times muhabiri Üstâdla görüşmesini 6 Ocak 960 tarihli Yeni Sabah Gazetesi, 8 Ocak 960 tarihli yine aynı gazete ve 8 Ocak 960 tarihli Dünya gazetesi çeşitli yorum ve abartmalarla veriyorlardı.”(39)
Son Konya seyahati hakkında Üstâd’ın beyanatı
Hazret-i Üstâd Konya’da karşılaştığı acib evhamlı durum üzerine şu gelen beyanatı kaleme alarak neşrettirmişti. Yazı aynen şöyledir:
(39) Son şahitler-1, s: 238.
“
En mühim bir mahkemede son sözüm olarak “Mahkeme-i Kübra’ya şekva” namıyla yazılan ve tarihçe-i hayatta bir kaç defa neşrolunan ve mahkemede iken, Ankara makamatına, temyiz mahkemesine ve mahkeme reislerine gönderilen şekvanın sebebi: O hadisenin acib, garip küçük bir nümunesi bu defa aynen başıma geldiği için; o mahkeme-i kübraya şekvaya bir haşiyecik olarak beyan ediyorum:
Hadiseyi detaylarıyla anlatan Konya’lı Fehmi Yılmaz’dır ki, şunları anlatıyor: (Hülâsasını alıyoruz.)
“Ocak ayının ilk haftasında Bediüzzaman Konya’ya gelmişti.. Kaldığı yer, polislerle kuşatılmıştı. Kimsenin içeri girmesine müsaade edilmiyordu. Zor-bela içeri girip elini öpmek nasib oldu. Bana dua etti. İltifat etti.
Kendisi Ankara’dan Konya’ya gelirken cereyan eden bir hadiseyi bana şöyle anlattılar: Ankara’dan hareket edecekleri sırada, ıngiliz Times gazetesinin Türkiye muhabiri bu seyahatta kendisiyle birlikte bulunmak istemiş... Üstâd hadiseyi şöyle anlattı:
“İngiliz Times muhabiri benimle birlikte bu seyahata katılmak istedi. Önce onun bu arzusunu kabul ettim. Muhabiri yanıma alsam mı?.. diye düşündüm. Bunun vasıtasıyla bir çok hakikatları efkâr-ı âleme ve bütün dünyaya duyurma imkânı olacaktı... Sonra düşündüm, bu şahsî bir seyahattir, vazgeçtim.”
HELÂLLAşMAK İÇİN SEYAHAT YAPTIşINI SÖYLEDİ
Üstâd, bu seyahatinin gayesi: Kendisine zulmedenleri, işkence edenleri affetmek, helâllaşmak olduğunu söylüyordu.
Yine Üstâd: “Dünyayı saran dinsizlik cereyanlarına karşı Allah’a inanan insanlarla, hakikî Hıristiyan ruhanîleri ve Müslümanların yakın bir gelecekte ittifak etmenin kat’î lüzumunun hasıl olacağından” bahsediyordu..Ve er geç, galib gibi görünen dinsizlik cereyanlarının mağlüb olacaklarını ve saire... Yirmi dakikalık bir zaman zarfında bana anlatmıştı. Times muhabiri Üstâdla görüşmesini 6 Ocak 960 tarihli Yeni Sabah Gazetesi, 8 Ocak 960 tarihli yine aynı gazete ve 8 Ocak 960 tarihli Dünya gazetesi çeşitli yorum ve abartmalarla veriyorlardı.”(39)
Son Konya seyahati hakkında Üstâd’ın beyanatı
Hazret-i Üstâd Konya’da karşılaştığı acib evhamlı durum üzerine şu gelen beyanatı kaleme alarak neşrettirmişti. Yazı aynen şöyledir:
(39) Son şahitler-1, s: 238.
“
En mühim bir mahkemede son sözüm olarak “Mahkeme-i Kübra’ya şekva” namıyla yazılan ve tarihçe-i hayatta bir kaç defa neşrolunan ve mahkemede iken, Ankara makamatına, temyiz mahkemesine ve mahkeme reislerine gönderilen şekvanın sebebi: O hadisenin acib, garip küçük bir nümunesi bu defa aynen başıma geldiği için; o mahkeme-i kübraya şekvaya bir haşiyecik olarak beyan ediyorum:
Yükleniyor...