dair izinleri ise; 1950’den sonrasında da, öncesinde de vardır ve bu gibi şahsî ve ferdî teşebbüslere bir şey dememiştir. şahısların kabiliyet ve istidadına göre de bazı izinler vermiştir. Bu şahsî izinler daha çok 1946-1947’lerde sudûr etmiştir. Amma Nur cemaatı adına ise, asla ve kat’a!.. Hatta Risale-i Nur cemaatı adına olarak, siyaset lisanı olan bir gazetenin çıkarılmasına da kesinlikle izin vermemiş, rıza göstermemiştir. Hatta siyasetsiz dinî bir mecmuayı da Risale-i Nur adına olarak tasvib etmemiştir. Mevcud dinî ve millî dost gazeteleri tasvib etmesi, dostluk kurması, bazı müdafaa ve yazılarını onlarda neşrettirmesi meselesi ise, tamamen başka bir meseledir. Bu husustaki belgeli delilleri yer yer bu kitapta geçmiştir. Bundan dolayı olacaktlr ki 1968’lerde, merhum Zübeyr Ağabeyi zorlayarak bir gazetenin zaruretini ısrarla söyliyenlere, Zübeyr ağabeyin kaleme almış olduğu on dokuz maddelik şartnamesinde: öyle bir gazetenin kesinlikle Nur cemaatı adına olduğunu hiç kimsenin bilmemesinin ve öyle görünmemesinin kesin şartı ile hususî şekilde kabule mecbur olmuştur.

Emirdağı Nur talebelerinden Hamza Emek, Çalışkanlar ailesinden de bir iki zat ve Isparta’dan Nur talebesi bir iki zat, kendi şahısları adına ve fakat belli bazı şartlar, niyet. ve hizmetler içinde DP’ye resmen kaydolup girmelerine izin verilmesi, yine mezkûr kaideler çerçevesinde cereyan etmiştir. Amma DP hükümeti ve iktidarı nezdinde CHP tipi bazı davranışların şikâyetinde; Eskişehir DP Nur talebeleri falan filan.. Eğridir DP Nur talebeleri, Emirdağ DP Nur talebeleri şeklindeki imzalı istid’aların yazılması meselesi ise; İst tarafta izahı geçtiği gibi; ve halen hayatta olan Üstâd’ın tüm hizmetkâr ve talebeleri şahiddirler ki; ımzasını o şekil koyanların DP idare heyetinde olanlardan birikisi hariç, hiç birisi parti ile, pırtı ile alâkası olmıyan, kaydı kuyudu bulunmıyan kimselerdir. Hal böyle iken; gafil bazı DP’lileri ikaz etmek ve akıllarını başlarına getirmek ve Hazret-i Üstâd’a karşı uygulanan CHP tipi muamelelerin kaldırılmasını temin etmek için bir nevi rüşvet-i kelâm tarzında veya niyetlerindeki hakikî hürriyet taraftarlığı kasdedilerek öyle yaptıkları anlaşılmıştır.

Yine ilerde bazı nümunelerini takdim edeceğimiz gerçek vesikalardan ve üstte kaydedilmiş bir çok hakikatlı beyanlardan anlaşılmış ve anlaşılacaktır ki; Hazret-i Üstâd’ın Demokratlarla alâkadar olmaya başlaması; Demokratlardan başta Adnan Menderes olmak üzere, Ezan-ı Muhammedi’yî i’lân etmeye teşebbüse geçmelerinden ve arkasında DP içinden bazı dindar Bakan ve millet vekillerinin 1950 seçiminden sonra, yakın ve samimî alâka göstermelerinden ve CHP tuzağıyla bir çok Zülfikâr ve Asa-yı Musa ve diğer bazı Nur mecmualarını imha planına el koyup kurtarmalarından sonra olmuştur. Bunların dışında bilhassa 1950 Milletvekili seçimlerinde kat’iyetle

 /  
2249
Yükleniyor...