Hem mezkûr hâkikatı hem Ankara, hem İstanbul Üniversiteleri o dehşetli tahribatçı kuvvete karşı, hem vatanı hem gençliği kurtaracak
(47) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 37 ve Emirdağ-2, s: 56.
hakaik-i Kur’âniye ve imaniye olduğunu kat’iyen bildiler ki; Ankara’daki Üniversiteliler, bin dörtyüz imza ile, maarif vekilinin din derslerini cebrî mekteplere koymasını(48) tebrik etmişler.. Ve İstanbul Üniversitesinde, yeni hükûmetin en mühim bir rüknüne... demiş ki: Eğer sen Anadolu’da din lehinde kuvvetli bir cereyan var, “onlara da solcular gibi bir derece meydan vermiyeceğiz diyerek...”
Ona mukabil o Üniversitenin mümessili, din neşriyatı yapanlar aleyhinde olduğu halde, o reise demiş ki: Eğer dediğin o cereyan Risale-i Nur ise, ne siz ve ne de Avrupa onu mağlub edemez.
Bu mesele münasebetiyle; meslek ve meşrebime muhalif olarak, eski Said’in bir iki dakika kafasını başıma alarak diyorum ki:
Küfür ile iman ortası yoktur. Bu memlekette İslâmiyete karşı komünistlik mücadelesi ortası olamaz. Sağ ve Sol, ortası; üç meslek icabettirir. Eğer İngiliz, Fransız deseler hakları var. Sağ İslâmiyet, sol komünistlik, ortası da Nasraniyet diyebilirler. Fakat bu vatanda küfr-ü mutlaka karşı, iman ve İslâmiyetten başka bir din, bir mezhep olamaz. Olsa, dini bırakıp komünistliğe girmektir. Çünki hakikî bir Müslüman hiç bir zaman Yahudî ve Nasranî olamıyor. Olsa olsa dinsiz olup, tam anarşist olur.
İnşaallah maarif ve adliye vekilleri gibi, sair erkânlar da bu ehemmiyetli hakikatı anlıyacaklar. Sağ ve Sol tabiri yerine; Hak ve hakikat ve Kur’ân ve iman kuvvetine dayanıp bu vatanı küfr-ü mutlaktan, anarşilikten, zendekadan ve onların dehşetli tahribatlarından kurtarmaya çalışmalarını rahmet-i ilâhiyyeden bütün ruh-u canımızla niyaz ve rica ediyoruz. Umumunuza binler selam...
Elbaki Hüvelbaki
Said-i Nursi”(49)
11- TİCANÎ HADİSESİ VE SONRASI
DP iktidarının ikinci senesinde, yani 1952 baharında vuku’ bulan Ticanî hadiseleri ve 10 Temmuz 1952’de ağır hükümlerle mahkûm olmalarıyla çalkalanan umumî tedirginlik üzerine daha sonra da bu hadisenin te’sirinden gelen bir heyecan ile Demokrat Parti’den ayrılıp, 1 Ağustos 1952’de kurulan
(47) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 37 ve Emirdağ-2, s: 56.
hakaik-i Kur’âniye ve imaniye olduğunu kat’iyen bildiler ki; Ankara’daki Üniversiteliler, bin dörtyüz imza ile, maarif vekilinin din derslerini cebrî mekteplere koymasını(48) tebrik etmişler.. Ve İstanbul Üniversitesinde, yeni hükûmetin en mühim bir rüknüne... demiş ki: Eğer sen Anadolu’da din lehinde kuvvetli bir cereyan var, “onlara da solcular gibi bir derece meydan vermiyeceğiz diyerek...”
Ona mukabil o Üniversitenin mümessili, din neşriyatı yapanlar aleyhinde olduğu halde, o reise demiş ki: Eğer dediğin o cereyan Risale-i Nur ise, ne siz ve ne de Avrupa onu mağlub edemez.
Bu mesele münasebetiyle; meslek ve meşrebime muhalif olarak, eski Said’in bir iki dakika kafasını başıma alarak diyorum ki:
Küfür ile iman ortası yoktur. Bu memlekette İslâmiyete karşı komünistlik mücadelesi ortası olamaz. Sağ ve Sol, ortası; üç meslek icabettirir. Eğer İngiliz, Fransız deseler hakları var. Sağ İslâmiyet, sol komünistlik, ortası da Nasraniyet diyebilirler. Fakat bu vatanda küfr-ü mutlaka karşı, iman ve İslâmiyetten başka bir din, bir mezhep olamaz. Olsa, dini bırakıp komünistliğe girmektir. Çünki hakikî bir Müslüman hiç bir zaman Yahudî ve Nasranî olamıyor. Olsa olsa dinsiz olup, tam anarşist olur.
İnşaallah maarif ve adliye vekilleri gibi, sair erkânlar da bu ehemmiyetli hakikatı anlıyacaklar. Sağ ve Sol tabiri yerine; Hak ve hakikat ve Kur’ân ve iman kuvvetine dayanıp bu vatanı küfr-ü mutlaktan, anarşilikten, zendekadan ve onların dehşetli tahribatlarından kurtarmaya çalışmalarını rahmet-i ilâhiyyeden bütün ruh-u canımızla niyaz ve rica ediyoruz. Umumunuza binler selam...
Elbaki Hüvelbaki
Said-i Nursi”(49)
11- TİCANÎ HADİSESİ VE SONRASI
DP iktidarının ikinci senesinde, yani 1952 baharında vuku’ bulan Ticanî hadiseleri ve 10 Temmuz 1952’de ağır hükümlerle mahkûm olmalarıyla çalkalanan umumî tedirginlik üzerine daha sonra da bu hadisenin te’sirinden gelen bir heyecan ile Demokrat Parti’den ayrılıp, 1 Ağustos 1952’de kurulan
Yükleniyor...