2- Bütün Emirdağ halkı biliyorlar ki; altı aydır Emirdağ’da hem hasta, hem iki aydır şiddetli bir zehirlenmekle yatağında yatan, ve otuz beş seneden beri siyaseti terkedip dostlarına ve talebelerine: “Siyasete karışmayınız ve asayişe ilişmeyiniz!.” diye ders veren Üstâdımıza; ve hiç ömründe Kütahya’ya gitmemiş ve başka yerlerde de hiç bir evi bulunmıyan Üstâd’ımıza, şimdiki o yaygaracı gazeteler neşrediyorlar ki, Vilâyetlerde gezerek şebekeler kuruyor ve Kütahya’daki evini taharri etmişler, tevkif emri verilmiş...”
İşte onların bu sözleri bir yalan, bir iftira değil; yirmi vecihle yalan ve iftira olmakla beraber, efkâr-ı umumiyeyi ve asayişi bozmaya bir vesiledir.
3- Bir adamın yaralanmasıyla(45) yirmi bin adamın, taharri edilerek hücumlarını celbetmeye teşvik etmek ve yaygaralarla adliyenin ve zabıtanın resmi hafif bir alâkadarlıklarını pek büyük bir hadise-i vataniye ve taharriyat-ı umumiye şeklinde neşretmek ve i’zam etmek, elbette asayiş ve vatan ve millet aleyhinde bir su-i kasd olduğuna şüphe kalmıyor.
İslâmiyete ve dine çalışanların aleyhinde haksız olarak taarruz eden bir adamın, bir iki hiddetli adam tarafından yaralanmasıyla; yüzbin Müslüman vatandaşları taharriyatla incitmek ve mahzun etmek için neşriyatla zabıtayı şaşırtmak; Kur’ânın ayetindeki kanun-u esasisine zıd ve muhaliftir. Hem zabıta ve adliye aleyhinde böyle yaygara etmekle, doğrudan doğruya bu vatan ve millete eşedd-i zulümle bir su-i kasd yapılmış olur.
Emirdağı Nur talebeleri namına
Tahiri, Nuri, Halil, Sadık, Mehmet,
Hamza, Mustafa, Halil”(46)
9- DP HÜKÛMETİ’NİN MÜSBET İCRAATLARINA KARARI
Demokrat iktidarının ilk başlardaki müsbet icraatlarını, iyiye doğru giden bir müsbet icraata hamlederek, bu hususta daha iyi ve doğruya gitmesi temenni ve arzusuyla onları ikaz eden irşad ve değerlendirmeler yazdı ve talebelerine de bildirdi. Bu kabilden 1951 başlarında bazı hadiseler vesilesiyle Hazret-i Üstâd’ın kaleme almış olduğu bir iki mektuplarını kaydetmek münasibdir:
(45) O adam Ahmet Emin Yalman’dır ki 22 Kasım 1952’de Malatya’da yaralanmıştı. A.B.
(46) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 53/1
Birincisi: 17.1.1951’de yazılan bir mektubunun bir parçası şöyledir:
“Hamisen: şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zendeka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare
İşte onların bu sözleri bir yalan, bir iftira değil; yirmi vecihle yalan ve iftira olmakla beraber, efkâr-ı umumiyeyi ve asayişi bozmaya bir vesiledir.
3- Bir adamın yaralanmasıyla(45) yirmi bin adamın, taharri edilerek hücumlarını celbetmeye teşvik etmek ve yaygaralarla adliyenin ve zabıtanın resmi hafif bir alâkadarlıklarını pek büyük bir hadise-i vataniye ve taharriyat-ı umumiye şeklinde neşretmek ve i’zam etmek, elbette asayiş ve vatan ve millet aleyhinde bir su-i kasd olduğuna şüphe kalmıyor.
İslâmiyete ve dine çalışanların aleyhinde haksız olarak taarruz eden bir adamın, bir iki hiddetli adam tarafından yaralanmasıyla; yüzbin Müslüman vatandaşları taharriyatla incitmek ve mahzun etmek için neşriyatla zabıtayı şaşırtmak; Kur’ânın ayetindeki kanun-u esasisine zıd ve muhaliftir. Hem zabıta ve adliye aleyhinde böyle yaygara etmekle, doğrudan doğruya bu vatan ve millete eşedd-i zulümle bir su-i kasd yapılmış olur.
Emirdağı Nur talebeleri namına
Tahiri, Nuri, Halil, Sadık, Mehmet,
Hamza, Mustafa, Halil”(46)
9- DP HÜKÛMETİ’NİN MÜSBET İCRAATLARINA KARARI
Demokrat iktidarının ilk başlardaki müsbet icraatlarını, iyiye doğru giden bir müsbet icraata hamlederek, bu hususta daha iyi ve doğruya gitmesi temenni ve arzusuyla onları ikaz eden irşad ve değerlendirmeler yazdı ve talebelerine de bildirdi. Bu kabilden 1951 başlarında bazı hadiseler vesilesiyle Hazret-i Üstâd’ın kaleme almış olduğu bir iki mektuplarını kaydetmek münasibdir:
(45) O adam Ahmet Emin Yalman’dır ki 22 Kasım 1952’de Malatya’da yaralanmıştı. A.B.
(46) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 53/1
Birincisi: 17.1.1951’de yazılan bir mektubunun bir parçası şöyledir:
“Hamisen: şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zendeka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare
Yükleniyor...