Demirel medar-ı nazar olduğu ma’lumdur. Bizde bu hususta hz. Üstâd’ın hizmetkârlarından Bayram Yüksel Ağabeyin bir rivayet ve hatırasını nakletmek istiyoruz. Tâki hakikat vuzûha kavuşsun.

İşte Bayram Ağabey derki: “Bir gün Ispartada, Süleyman Demirelin kayınbabası geldi, hz. Üstâda bir müjde tarzında dediki: “Bizim damad Devlet su işleri genel müdürü olmuş!.” Fakat Üstâdımız hiç alaka duymadı ve ses çıkarmadı. O zat, müjdevari olan haberini tekrarladı. Üstâdımız yine hiç ehemmiyet ve alaka göstermedi” (Bu rivayeti, bayram Ağabey 17/6/1992 Çarşamba günü İstanbuldaki Tevruz apartmanında Abdullah Yeğin Ağabeynin yanında anlattı.)

şimdi böyle hayalî bir mektuptan söz edip, âleme neşretmek ve onu siyasî bir adama tatbik ederek, mukaddes olan Üstâd’ın davasını ve sözlerini ve mübarek şahsiyetini adeta iftiralı bir şekilde siyasetlere alet etmeye çalışmak,bize göre büyük bir cinayet ve kabahat olduğu halde, siyaset şarabının humarı insanları bu derekelere nasıl düşürdüğü hayret ve taaccüble müşahede edilmiştir.

(33) Emirdağ-2 Müntehab dosya sıra no: 16 ve Emirdağ-2, s: 20.

4- KORE’YE ASKERİMİZ GÖNDERİLDİşİNDE

DP iktidarı başa gelince, Birleşmiş Milletler arasındaki yerini ve hür dünya ile olan münasebetini ta’yin için, 25 Temmuz 1950’de Demokrat iktidarı, Türk askerlerinin Kore’de komünistlere karşı savaşmak için, Birleşmiş Milletler’in emrine ilk olarak dörtbin beşyüz kişilik bir Türk Tugayını verdi ve Kore’ye gönderdi. Bu hadiseye haliyle CHP şefi İsmet İnönü şiddetle karşı çıktı. Hatta o sıra bir çok dindar insanlar ve bazı din adamları da bu hadiseye karşı çıkıyor ve DP iktidarına itiraz ediyordu. “Gâvurların emrinde, başka bir gâvurla harb edilmez. Bu harpte ölen şehid değildir” gibi dedikodular yapılmakta idi.

Fakat Hazret-i Üstâd Bediüzzaman, DP iktidarının bu hareketini tasvib ediyor Ve “Elbette inkâr-ı ulûhiyete karşı yapılan bu harbe katılmak lâzımdır” diyordu. Hazret-i Üstâd’ın bu ifadeleri her ne kadar yazılı mektuplarında yoksa da, fakat onun en yakın talebeleri ve hizmetkârlarından mevsûkan rivayet edilmiş, şahsen bir çok defalar duymuşumdur.

Ayrıca aynı sene içinde yani 8 şubat 1951’de Afyon’da münteşir “Kocatepe” gazetesi, Hazret-i Üstâd’ın ve Nur talebelerinin Kore meselesinde hükûmetin hareketini desteklediklerini abartarak: “Nurcular Kore’ye gönüllü topluyorlar” diye yaygara koparmıştı. Nur talebeleri de o gazetenin o abartmalı neşriyatına cevab vermişlerdi.(34)

Yükleniyor...