Meselâ, İslâmiyet milliyetiyle dörtyüzmilyon hakikî kardeşin her gün dua-i umumisiyle manevî yardım görmek yerine; ırkçılık, dörtyüz milyon mübarek kardeşleri, dörtyüz serseriye ve laubalilere yalnız dünyevî ve pek cüz’i bir menfaatı için terkettiriyor. Bu tehlike hem vatana, hem hükûmete, hem de dindar Demokratlara ve Türklere büyük bir tehlikedir ve öyle yapanlar da hakiki Türk değillerdir. Necib Türkler böyle hatadan çekinirler.
Bu iki taife(8) her şeyden istifadeye çalışıp, dindar Demokratları devirmeye çalıştıkları ve çalıştırdıkları meydandaki âsar ile tahakkuk ediyor. Bu acip tahribata ve bu iki kuvvetli muarızlara karşı, kırk sahabe ile dünyanın kırk devletine karşı meydan-ı muarazaya çıkan ve galebe eden ve bin dörtyüz sene zarfında ve her asırda üç yüz-dörtyüz milyon şâkirdi bulunan hakikat-ı Kur’âniyenin sarsılmaz kuvvetine dayanmak ve onun içindeki dünyevî ve uhrevî saadet-i ebediyenin zevklerine, o cazibedar hakikatla beraber nokta-i istinad vapmak, o mezkûr muarızlarınıza ve hem dahil ve hariçteki düşmanlarınıza karşı en lâzım ve elzem ve zarurî bir çare-i yegânedir. Yoksa o insafsız dahilî ve haricî düşmanlarınız, sizin bir cinayetinizi binler yapıp ve eskilerin de cinayetlerini ilâve ederek başkaların başına yükledikleri gibi, size de yükliyecekler. Hem size, hem vatana, hem millete telâfi edilmiyecek bir tehlike olur. Cenab-ı Hak sizleri İslâmiyet lehindeki hizmetlerinizde muvaffak ve mezkûr tehlikelerden muhafaza eylesin diye, ben ve Nurcu kardeşlerimiz; sizin yapacağınız ve mezkûr hakikatı kabul etmenize mukabil dua etmeye karar vereceğiz.
Üçüncüsü: İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyeye dair bir kanun-u esasisi dahi bu hadis-i şerifin hakikatıdır.
( * ) Hz. Üstâd işaretettiği hadise,1943 yılında,3. Ordu Komutanı General Mustafa Muğlalı Van’ın Özalp Kazasna bağlı iki köyden 33 adamı, İranla kaçakçılık yaptılar diye kurşuna dizdiriyor..Köylerinide tarumar ediyor ve uzun zaman o iki köyün yerini askeri yasak saha olarak bulunduruyor... Lâkin 1990 lı türkiyesi doğuda ikibinden fazla Köy ve Kasaba yakıp yıktırıyor..hiç kimseninde kılı bile kıpırdamıyor. A.
(8) Hazret-i Bediüzzaman kudsi dehasının ferasetiyle bir kaç sene sonra tahakkuk edecek olan meş’um altmış ihtilal hadisesini haber vermesi içinde, onun tahakkukuna vasıta ve alet olanların ve o günden başlıyarak hazırlık içinde olanların içinde CHP’nin müfrit altı tokçuları ve bunlarla beraber sözde milliyetçi ırkçılar da olacağını beyan buyuruyor. A.
Yani: Hariçteki düşmanların tecavüzlerine karşı, dahildeki adaveti terketmek ve tam tesanüd etmektir. Hatta en bedevî taifeler dahi bu kanun-u esasînin menfaatını anlamışlar ki, hariçte bir düşman çıktığı vakit, o taife birbirinin babasını, kardeşini öldürdükleri halde; o dahildeki düşmanlığı unutup, hariçteki düşman def’ oluncaya kadar tesanüd ettikleri halde; binler teessüflerle deriz ki: Benlikten, hodfuruşluktan,gururdan ve gaddar siyasetten gelen dahildeki tarafgirane fikirle, kendi tarafına şeytan yardım etse, rahmet okutacak.. Muhalifine melek yardım etse, lânet edecek gibi hadisatlar görünüyor
Bu iki taife(8) her şeyden istifadeye çalışıp, dindar Demokratları devirmeye çalıştıkları ve çalıştırdıkları meydandaki âsar ile tahakkuk ediyor. Bu acip tahribata ve bu iki kuvvetli muarızlara karşı, kırk sahabe ile dünyanın kırk devletine karşı meydan-ı muarazaya çıkan ve galebe eden ve bin dörtyüz sene zarfında ve her asırda üç yüz-dörtyüz milyon şâkirdi bulunan hakikat-ı Kur’âniyenin sarsılmaz kuvvetine dayanmak ve onun içindeki dünyevî ve uhrevî saadet-i ebediyenin zevklerine, o cazibedar hakikatla beraber nokta-i istinad vapmak, o mezkûr muarızlarınıza ve hem dahil ve hariçteki düşmanlarınıza karşı en lâzım ve elzem ve zarurî bir çare-i yegânedir. Yoksa o insafsız dahilî ve haricî düşmanlarınız, sizin bir cinayetinizi binler yapıp ve eskilerin de cinayetlerini ilâve ederek başkaların başına yükledikleri gibi, size de yükliyecekler. Hem size, hem vatana, hem millete telâfi edilmiyecek bir tehlike olur. Cenab-ı Hak sizleri İslâmiyet lehindeki hizmetlerinizde muvaffak ve mezkûr tehlikelerden muhafaza eylesin diye, ben ve Nurcu kardeşlerimiz; sizin yapacağınız ve mezkûr hakikatı kabul etmenize mukabil dua etmeye karar vereceğiz.
Üçüncüsü: İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyeye dair bir kanun-u esasisi dahi bu hadis-i şerifin hakikatıdır.
( * ) Hz. Üstâd işaretettiği hadise,1943 yılında,3. Ordu Komutanı General Mustafa Muğlalı Van’ın Özalp Kazasna bağlı iki köyden 33 adamı, İranla kaçakçılık yaptılar diye kurşuna dizdiriyor..Köylerinide tarumar ediyor ve uzun zaman o iki köyün yerini askeri yasak saha olarak bulunduruyor... Lâkin 1990 lı türkiyesi doğuda ikibinden fazla Köy ve Kasaba yakıp yıktırıyor..hiç kimseninde kılı bile kıpırdamıyor. A.
(8) Hazret-i Bediüzzaman kudsi dehasının ferasetiyle bir kaç sene sonra tahakkuk edecek olan meş’um altmış ihtilal hadisesini haber vermesi içinde, onun tahakkukuna vasıta ve alet olanların ve o günden başlıyarak hazırlık içinde olanların içinde CHP’nin müfrit altı tokçuları ve bunlarla beraber sözde milliyetçi ırkçılar da olacağını beyan buyuruyor. A.
Yani: Hariçteki düşmanların tecavüzlerine karşı, dahildeki adaveti terketmek ve tam tesanüd etmektir. Hatta en bedevî taifeler dahi bu kanun-u esasînin menfaatını anlamışlar ki, hariçte bir düşman çıktığı vakit, o taife birbirinin babasını, kardeşini öldürdükleri halde; o dahildeki düşmanlığı unutup, hariçteki düşman def’ oluncaya kadar tesanüd ettikleri halde; binler teessüflerle deriz ki: Benlikten, hodfuruşluktan,gururdan ve gaddar siyasetten gelen dahildeki tarafgirane fikirle, kendi tarafına şeytan yardım etse, rahmet okutacak.. Muhalifine melek yardım etse, lânet edecek gibi hadisatlar görünüyor
Yükleniyor...