Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ mahkememizin yine kırk gün te’hir etmesinde üç fayda var.Mucib-i merak değil, mucib-i teşekkürdür.
Birincisi: Maddeten ve manen hissedildi ki: Afyon adliyesi de Denizli gibi Nurlardan istifadeye perde altında başlamasıdır.
İkincisi: Risale-i Nur’un harika kuvvetini mahkeme anlamış ki: Böyle bahanelerle bir iki günlük işi kırk güne atıyor ki, Adliye Vekili ve Başvekil Meclis-i Meb’usanda “Nurun faaliyetine karşı gelemiyoruz”(32) demeleri ve Afyon Adliyesi de aynı harika kuvveti bilmiş ki, serbestiyetine mâni’ olmak için böyle te’hir etmiş ve ediyor.
Üçüncüsü: Bu te’hir gösteriyor ki, üç senede hakiki olarak medar-ı mes’uliyet bir şey bulamıyorlar. Yoksa habbeyi kubbe yaptıkları halde, böyle nâzik zamanlarda çok medar-ı mes’uliyet bahaneler gösterecekdiler. Demek Risale-i Nur tam galebe etmiş...
SAİD-İ NURSİ”(33)
(30) Gerçekten de Afyon mahkemesi devam ederken 1956’ya kadar Türkiye’de yer yer bir çok mahkemeler açılıp cereyan ettiği gibi, 1956’daki Afyon’un umum-î serbestiyet kararı vermekle ve Nurlar o tarihten itibaren resmen matbaalarda serbest neşredilmekle birlikte, Üstâd’ın hayatı boyunca da 1960’a kadar yine bir çok tutuklanmalar, hapisler ve mahkemeler cereyan etmişti, Hatta bu hal 1985’lere kadar genişlenerek Türkiye çapında devam etmiştir. A.B.
(31) Emirdağ-2 :Müntehap dosya sıra no: 59-88.
(32) 1948 başlarında Hazret-i Üstâd ve Nur talebeleri Afyon hapisine alındıkları ilk günlerde, Mecliste CHP’li Adliye Bakanı Fuat Sirmen o menhus sözleri konuşmuştu.A.B.
(33) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 2/1
Böylece Hz. Üstâd’ın Afyon hapsinden tahliyesinden sonra da, altıbuçuk sene gürültülü bir şekilde devam eden Afyon mahkemesi safahatında Hazret-i Üstâd bir çok şeyler yazdı. Gâh hiddetli ifadelerle, bazen de hikmetlerini ve menfaatlarını beyan eden sözlerle talebelerine mektuplar yazdı. Bunlar çoktur.Bir nümune daha vermek istiyoruz.
“
ARTIK YETER TAHAMMÜLÜM KALMADI
Yirmisekiz senede yüz senelik azabı bana çektirdiler. Bu işkencelere son verilmek için; hem bu memlekete hem Âlem-i İslâma hiç zararı olmadığı gibi çok menfaatı bulunan Risale-i Nur’un tam serbestiyetini vermek, Hükûmet-i İslâmiyenin büyük vazifesidir.
Kat’iyen tahakkuk etmiş ki: Afyon mahkemesinde müthiş bir komitenin parmağıyla, beş mahkemenin ve dört emniyet dairesinin bize iade ettikleri aynı kitapları ve mahkeme-i temyiz de bu kitaplar lehinde beraat ile hükmedip, onbeş-yirmi gün zarfında zararsız olduğuna karar verdiği
Evvelâ mahkememizin yine kırk gün te’hir etmesinde üç fayda var.Mucib-i merak değil, mucib-i teşekkürdür.
Birincisi: Maddeten ve manen hissedildi ki: Afyon adliyesi de Denizli gibi Nurlardan istifadeye perde altında başlamasıdır.
İkincisi: Risale-i Nur’un harika kuvvetini mahkeme anlamış ki: Böyle bahanelerle bir iki günlük işi kırk güne atıyor ki, Adliye Vekili ve Başvekil Meclis-i Meb’usanda “Nurun faaliyetine karşı gelemiyoruz”(32) demeleri ve Afyon Adliyesi de aynı harika kuvveti bilmiş ki, serbestiyetine mâni’ olmak için böyle te’hir etmiş ve ediyor.
Üçüncüsü: Bu te’hir gösteriyor ki, üç senede hakiki olarak medar-ı mes’uliyet bir şey bulamıyorlar. Yoksa habbeyi kubbe yaptıkları halde, böyle nâzik zamanlarda çok medar-ı mes’uliyet bahaneler gösterecekdiler. Demek Risale-i Nur tam galebe etmiş...
SAİD-İ NURSİ”(33)
(30) Gerçekten de Afyon mahkemesi devam ederken 1956’ya kadar Türkiye’de yer yer bir çok mahkemeler açılıp cereyan ettiği gibi, 1956’daki Afyon’un umum-î serbestiyet kararı vermekle ve Nurlar o tarihten itibaren resmen matbaalarda serbest neşredilmekle birlikte, Üstâd’ın hayatı boyunca da 1960’a kadar yine bir çok tutuklanmalar, hapisler ve mahkemeler cereyan etmişti, Hatta bu hal 1985’lere kadar genişlenerek Türkiye çapında devam etmiştir. A.B.
(31) Emirdağ-2 :Müntehap dosya sıra no: 59-88.
(32) 1948 başlarında Hazret-i Üstâd ve Nur talebeleri Afyon hapisine alındıkları ilk günlerde, Mecliste CHP’li Adliye Bakanı Fuat Sirmen o menhus sözleri konuşmuştu.A.B.
(33) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 2/1
Böylece Hz. Üstâd’ın Afyon hapsinden tahliyesinden sonra da, altıbuçuk sene gürültülü bir şekilde devam eden Afyon mahkemesi safahatında Hazret-i Üstâd bir çok şeyler yazdı. Gâh hiddetli ifadelerle, bazen de hikmetlerini ve menfaatlarını beyan eden sözlerle talebelerine mektuplar yazdı. Bunlar çoktur.Bir nümune daha vermek istiyoruz.
“
ARTIK YETER TAHAMMÜLÜM KALMADI
Yirmisekiz senede yüz senelik azabı bana çektirdiler. Bu işkencelere son verilmek için; hem bu memlekete hem Âlem-i İslâma hiç zararı olmadığı gibi çok menfaatı bulunan Risale-i Nur’un tam serbestiyetini vermek, Hükûmet-i İslâmiyenin büyük vazifesidir.
Kat’iyen tahakkuk etmiş ki: Afyon mahkemesinde müthiş bir komitenin parmağıyla, beş mahkemenin ve dört emniyet dairesinin bize iade ettikleri aynı kitapları ve mahkeme-i temyiz de bu kitaplar lehinde beraat ile hükmedip, onbeş-yirmi gün zarfında zararsız olduğuna karar verdiği
Yükleniyor...