Bana yirmibeş sene siyaseti ve gazeteleri ve sair çok fânî şeyleri terkettiren ve onlarla meşguliyeti men’ eden gayet kuvvetli bir vazife-i uhreviye ve te’sirli bir halet-i ruhiye, benim bu meselenin teferruatıyla iştigal etmeme kat’iyyen mani oluyorlar. Sizler bazen ara sıra yeni dava vekilinizle meşveretle benim vazifemi dahi görürsünüz.

Said-i Nursi”(90)

Saniyen: İçüncü Said mukaddemelerinin hikmet ve belirtilerini daha etraflıca beyan eden Üstâd’ın ikinci mektubu şöyledir:

(89) Birer harfle isimleri yazılan zatlar sırasıyla şunlardır: Hüsrev, Re’fet, Tahiri, Fevzi, Sabri... A.B,

(90) Afyon Hapsi mektupları. siyah defter, s: 69.



Aziz Sıddık Kardeşlerim!

şimdi namazda bir hatıra kalbe geldi ki: Kardeşlerin ziyade hüsn-ü zanlarına binaen senden maddî ve manevî ders ve yardım ve himmet bekliyorlar. Sen nasıl dünya işlerinde hasları tevkil ettin, erkânların meşveretlerine bıraktın ve isabet ettin.

Aynen öyle de: Uhrevî ve Kur’ânî ve İmanî ve ilmî işlerinde dahi Risale-i Nur’u ve şâkirtlerinin şahs-ı manevilerini tevkil eyle!.. O halis, muhlis hasların şahs-ı manevîleri senden çok mükemmel o vazifeyi kendi vazifeleri ile beraber yaparlar. Hem daima da şimdiye kadar yapıyorlar.

Meselâ, senin ile görüşen, muvakkat bir dirhem ders ve nasihat alsa; Risale-i Nur’dan bir cüz’ünden yüz dirhem ders alabilir. Hem senin yerinde ondan nasihat alır, sohbet eder. Hem Nur şâkirtlerinin hâsları bu vazifeni her vakit yapıyorlar ve inşaallah pek yüksek bir makamda bulunan ve duası makbul olan onların şahs-ı manevileri daimî beraberlerinde bir üstad ve yardımcıdır diye ruhuma hem teselli, hem müjde, hem istirahat verdi.

Elbaki Hüvelbaki

Said-i Nursi”(91)

Hazret-i Üstâd’ın bir başka mektubunda şöyle bir cümlesi vardır:

“...Demek iki mahkemede ben size bedel; ve bu üçüncü mahkemede sizler benim bedelime de müdafaa etmekte bir hayr, bir inayet var ki; beni bahanelerle konuşturmuyorlar...”(92)

Ve salisen: İçüncü Said merhalesinin kemalini bulduğu veya mukaddemelerinden sonra, asıl olarak başladığı halet-i ruhiyesi hakkında Hazret-i Üstâd şöyle diyor:




 /  
2249
Yükleniyor...