Ayrıca bu hadiseden sonra, Hazret-i Üstâd’ın onbir senelik hayatında, maddî cemiyet ve particilik teşekkülü gibi şeylerden hiç bahsetmediği ve ders vermediği gibi; tam aksine yine siyasî hallerden ve tarafgirliklerden ve mübarezekârane hallerden hep nehy ve zecretmiştir. Hem bu iki üç dersin evvelinde yazılan derslerle de; siyaset meselesini ve anlatmak istediği şeyi birbirinden ayırmıştır.
Akideye, Fıkha veya İçtimaî, İlmî
Bazı Mes’elelere Dair Dersler
Afyon hapsinde yazılan yüzdoksanbir adet mektupların mevzular itibarıyle aksamı içinde, bir de akide, fıkıh ve içtamaî, ilmî hakikatlara dair bazı mektuplar da yer almıştır. Bunların çoğu gerçi neşredilmiş malum mes’elelerdir. Fakat onları bir arada görmenin ve okumanın daha ayrı bir lezzeti olur ve Hazret-i Üstâd’ın hayatının bu faslında verdiği derslerin tatlılığı biraz daha da tezahür eder kanaâtıyla buraya derci uygun görüldü.
Akideye Taalluk Eden Bir Mesele
“
Ayet-i celilesinin bir nüktesi:
Aziz Nur Kumandanı ve Kur’ân’ın hadimi kardeşim Ref’et Bey! Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünya perestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar. Fakat bu “Filistin”(77) mes’elesinde hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki Enbiya-i Benî ısrailiyyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle: bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, çabuk tokad yemiyorlar.
Yükleniyor...