Yoksa koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamıyacaktı, çabuk meskenete girecekti.

Said-i Nursi”(78)

(76) şua’lar-Envar Neşriyat, s: 498.

(77) Hz.Üstâd’ın bu mektubu, Filistin’de 14 Mayıs 1948’de yeni kurulan ısrail devleti günlerinde veÜstâd’ın Afyon hapsine alınmasının 5. ayında yazılmıştır. A.B.

(78) şua’lar Envar Neşriyat, s: 474.

Fıkha Bir Derece Taalluk Eden Bir İki Mes’ele

1- Hac Mes’elesi:

Aziz Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Bu sene serbest olsaydık, belki bir kısmımız hacca gidecekti. İnşaallah bu niyetimiz bilfiil gitmiş gibi kabul olup, bu sıkıntılı halimizde hizmet-i imaniye ve nuriyemiz öyle büyük bir Hac sevabını verecek.

Said-i Nursi”(79)

2- Arefe gününde bin İhlas:

(12.10.1948)

Aziz Sıddık Kardeşlerim?

Eski zamanda, memleketimde, medrese talebeleri Arefe gününde bin ıhlas-ı şerif okuyup, birer hatme-i ihlâsiye ile hacıların sevablarına ve dualarına hissedar olmağa çalışıyordular. Ben şimdi zaafiyetim için iki günde okuyorum.

Said-i Nursi”(80)

3- Teşehhüd ve Fatiha’nın kelimeleri:

“Kardeşlerim!

Teşehhüd ve Fatiha kelimelerinin geniş ve yüksek manaları kasdî değil, belki dolayısıyla meşguliyet ve huzura bir nevi gaflet veren tafsilatı değil, belki mücmel ve kısa manaları gafleti dağıtır; ubudiyeti, münacaatı parlatır görüyorum. Namazın ve fatiha ve teşehhüdün pek yüksek kıymetlerini tam gösterir.

İkinci kısmın (Elhüccet-üz Zehra’nın ikinci kısmının) ahirinde kasden meşgul olmamaktan murad ise; O manaların tafsilâtı ile bizzat iştigal, bazen namazı unutturur, huzura belki dokunur. Yoksa dolayısıyla ve muhtasar bir tarzda büyük faydalarını hissediyorum.

Said-i Nursi”(81)

Yükleniyor...