(Bu mektubu benim için Feyzi yazsın. Eğer bu defterdeki ehemmiyetlilerini dahi yazsa daha iyidir:)

“Aziz Sıddık Kardeşlerim!

Bir ehemmiyetsiz meseleyi size beyan etmek için bir ihtar aldım. şöyle ki: Gizli düşmanlarımızın telkinâtıyla benim aleyhimde hatır ve hayale gelmiyen propaganda yapılmış. Mahkemeyi ve makam-ı iddiayı şaşırtmışlar.

Mesela birisi şudur: Müslüman memurları aleyhime çevirmek desisesiyle derler: “Said bize dinsiz der.” Hatta Savcının doksan hatasını gösteren cedvelde, otuzaltıncı hatayı resmen mahkemeye okudu. Buna karşı bir iki yerde ve mahkemede bir defa kısaca cevab verildiği halde, yine o propaganda kimseyi kandıramadığı ve akim kalmakla beraber devam ediyor. şimdi buna karşı derim:

Evvelâ: Ben fıtratımda ziyade şefkat itibarıyla eskiden beri sair âlimlere nisbeten mümkin olduğu kadar tekfirden çekindiğimi beni tam tanıyan bilir.

Saniyen: Mezheb-i Hanefi’de çok maddelere küfür denildiği halde, mezheb-i şâfiî’de o günahlara küfür denmez, günah-ı kebire denilir. Eğer sarih küfür görse o vakit hükmeder.

Ben şâfiî iken, yine te’vili mümkin olsa, hüküm etmekten çekinirim. Çünki tekfir bana çok ağır geliyor.

Salisen: Benim sarfettiğim zındık ve dinsiz kelimelerini gizli ve şahsen tanımadığım ve kırk seneden beri bu milletde iman ve İslâmiyet aleyhinde çalışmalarını bildiğim. kökü Avrupa’da bir komite efradına diyorum. Bana zulmedenlerin çoğunu masumlarının hatırı için hakkımı onlara helâl ediyorum. Yalnız bazen hiddet ettiğim vakit, “Ehl-i dalâlet” derim. Yâni harekatında dalâlet ve zulme ve fıska düşer. Yoksa, küfre düşer demek değildir.

Rabian: Gayr-ı muayyen ve şahısları ve isimleri zikredilmiyen insanlara dair bazı fena sıfatlar için: “Böyle yapan münafıktır veya dinsizliğe yardım eder veya kâfir olur” denilse, hatta gıybet dahi sayılmaz. Kur’ân-ı

(66) Afyon Hapsi mektupları. siyah defter Zübeyr, s: 353.

Hakim’de böyle mübhem şahıslar hakkındaki şiddetli tabirat gibi, bir tabir olduğu halde, savcı o tabiratı kendine ve muayyen şahıslara alsa, o kendi kendini tekfir eder. Bana ilişmesi bütün bütün kanunsuzdur.

Said-i Nursi”(67)

Yükleniyor...