sıkıyorlar, çürütmek istiyorlar. Bu aldanmalarında pek büyük bir maslahat ve Nurlar’a çok faydası var. Benim yapamadığım vazife-i şahsiyem ve hizmet-i nûriye bu suretle menfî bir tarzda yapılıyor. İnşaallah o nisbette sevab kazandırarak kusûratlarıma keffaret olur.
Rabian: Gizli münafıklar her nasılsa, bazı resmî memurları aldatıp ki; “Said ile görüşen dost ve Nurcu olur. Kimse temas etmesin!” Onları evhamlandırmışlar. Hatta hey’et-i idare ve gardiyanlar dahi benden kaçıyorlar. Ben de memnun olurum ve bu hale şükür ederim. Sizlerle sureten
(58) Afyon mektupları -2, Kırmızı defter, s: 61.
görüşemediğimden zararı yok. Çünki bir hânede maddeten ve manen ve ruhen ve kalben ve vazifeten ve fikren ve muaveneten daima beraberiz, manevî görüşüyoruz, yeter...
Said-i Nursi”(59)
“
Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Böyle sıkıntılı hüzünlü vakitlerde ve yerlerde mümkin olduğu kadar birbirine teselli vermek ve kuvve-i maneviyesini kırmamak, belki takviye etmek ve tesanüdü kuvvetleştirmek ve keder verecek sözleri ve hadiseleri lüzum-u kat’î olmadan söylememek, hususan bana keder verecek hiçbir şey dememek, bizlere şimdi gayet elzemdir. Aleyhimizde olanlar istifade ediyorlar. Daha ziyade sıkıntı vermeye başlıyorlar.
Madem sizin için istirahatimi, izzetimi, haysiyetimi, hatta lüzum olsa canımı feda ediyorum.. Siz dahi binler masum kardeşlerimiz ve Nurlar için sabır ve tahammüle çalışınız ve çirkin hallere ve sözlere bakmayıp kulak vermeyiniz. Nur dersleri ve yazılarındaki kedersiz zevk size yeter. Biz vazifemizi vapıp vazife-i ilâhiyyeye karışmamak ve inayet-i rabbaniyenin imdadımıza gelmesini beklemektir.
Said-i Nursi”(60)
Ve bu arada hapisteki Nur talebelerinin kuvve-i maneviyelerini takviye edici birçok Nurlu dersler vermiştir. Hatta Risale-i Nur’un şahs-ı manevisinin ve onun mümessili olan zatın yüce makamlarını hatırlatmak ve düşündürmek üzere, Ayet-el Kübra risalesinin sonunda yer alan “Manevi bir muhavere” mektubunu okumalarını da tavsiye etmiştir. Ta ki, Risale-i Nur’un ve Bediüzzaman’ın yolunda ve uğrunda mücahede etmenin, hapis olmanın, hatta ölüme bile gitmenin ne kadar büyük bir şeref, bir manevî fazilet, bir âli makam olduğu bilinsin.
Rabian: Gizli münafıklar her nasılsa, bazı resmî memurları aldatıp ki; “Said ile görüşen dost ve Nurcu olur. Kimse temas etmesin!” Onları evhamlandırmışlar. Hatta hey’et-i idare ve gardiyanlar dahi benden kaçıyorlar. Ben de memnun olurum ve bu hale şükür ederim. Sizlerle sureten
(58) Afyon mektupları -2, Kırmızı defter, s: 61.
görüşemediğimden zararı yok. Çünki bir hânede maddeten ve manen ve ruhen ve kalben ve vazifeten ve fikren ve muaveneten daima beraberiz, manevî görüşüyoruz, yeter...
Said-i Nursi”(59)
“
Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Böyle sıkıntılı hüzünlü vakitlerde ve yerlerde mümkin olduğu kadar birbirine teselli vermek ve kuvve-i maneviyesini kırmamak, belki takviye etmek ve tesanüdü kuvvetleştirmek ve keder verecek sözleri ve hadiseleri lüzum-u kat’î olmadan söylememek, hususan bana keder verecek hiçbir şey dememek, bizlere şimdi gayet elzemdir. Aleyhimizde olanlar istifade ediyorlar. Daha ziyade sıkıntı vermeye başlıyorlar.
Madem sizin için istirahatimi, izzetimi, haysiyetimi, hatta lüzum olsa canımı feda ediyorum.. Siz dahi binler masum kardeşlerimiz ve Nurlar için sabır ve tahammüle çalışınız ve çirkin hallere ve sözlere bakmayıp kulak vermeyiniz. Nur dersleri ve yazılarındaki kedersiz zevk size yeter. Biz vazifemizi vapıp vazife-i ilâhiyyeye karışmamak ve inayet-i rabbaniyenin imdadımıza gelmesini beklemektir.
Said-i Nursi”(60)
Ve bu arada hapisteki Nur talebelerinin kuvve-i maneviyelerini takviye edici birçok Nurlu dersler vermiştir. Hatta Risale-i Nur’un şahs-ı manevisinin ve onun mümessili olan zatın yüce makamlarını hatırlatmak ve düşündürmek üzere, Ayet-el Kübra risalesinin sonunda yer alan “Manevi bir muhavere” mektubunu okumalarını da tavsiye etmiştir. Ta ki, Risale-i Nur’un ve Bediüzzaman’ın yolunda ve uğrunda mücahede etmenin, hapis olmanın, hatta ölüme bile gitmenin ne kadar büyük bir şeref, bir manevî fazilet, bir âli makam olduğu bilinsin.
Yükleniyor...