- Çok... Binlerce... dedi.
Bir gün mahkeme seyri sırasında boğazına bir şey takılmış olacak ki; hemen sol tarafındaki pencereye doğru “Tuh!..” diye tükürdü.
(21) Bu yirmidört kişi, ilk tevkif edilen Emirdağ ve civarı kafilesiyle beraber olanlardır. Daha sonra bu sayı 49’a tamamIandı. A.
Müdde-i umumi: Hakaret ediyorsun! dedi.
- Neye hakaret edeyim? Ben size cevab verirken boğazıma birşey takıldı”
Bediüzzaman’ın tekrar tekrar mahkemeye verilmesinin sebebi, Cumhuriyete aykırı hareket ediyor demeleridir. Bu bahane ile mahkemelerde süründürdüler. Halbuki, Bediüzzaman ömrü boyunca hiçbir zaman Cumhuriyet düşüncesine ters düşmemiştir.(22)
Afyon’da Nur talebelerinin mahkemedeki müdafaaları
Maznunların her birisi şifahi olarak birer müdafaada bulundular. Ayrıca istid’a da yazmışlardı. Onların müdafaalarını dinlemenizi isterdim. En hafif müdafaa yapacak diye beklediğimizin müdafaası şahâne oluyordu. Tam sekiz buçuk saat müdafaa oldu. Hele Ahmet Feyzi Kul’un müdafaası bir başka idi. Onun için Bediüzzaman Ona: “Nur’un Manevi Avukatı” derdi...
Biz usul bakımından vekil idik. Amma asıl vekil, ilmî ve meslekî bakımdan vekili olan talebeleriydi.
Bizi tehdit edenler
O zamanlar Bediüzzaman’ın müdafaasını üzerimize aldığımız için bize çok gözdağı verdiler. Davayı bırakmamı söylediler. Ayrıca hususi olarak tehdit ettiler. Birkaç kişi beraber gelip tehdit ettiler. Hatta onlardan birisi bizim büroya hiç gelmezken, bir kış günü bir de baktık, bu adam odamıza geldi. Kendi kendime bu adam bizim odaya hiç gelmez diye düşündüm. Hemen hoş geldin deyip, yer gösterdim.
Adam: “Bediüzzaman’ın ve arkadaşlarının müdafaasına galiba bir hafta kaldı” diye sordu.
Ben, evet, dedim.
Adam: “Benim eğer yetkim olsa, onu müdafaa eden avukatları keserdim “
Bir gün mahkeme seyri sırasında boğazına bir şey takılmış olacak ki; hemen sol tarafındaki pencereye doğru “Tuh!..” diye tükürdü.
(21) Bu yirmidört kişi, ilk tevkif edilen Emirdağ ve civarı kafilesiyle beraber olanlardır. Daha sonra bu sayı 49’a tamamIandı. A.
Müdde-i umumi: Hakaret ediyorsun! dedi.
- Neye hakaret edeyim? Ben size cevab verirken boğazıma birşey takıldı”
Bediüzzaman’ın tekrar tekrar mahkemeye verilmesinin sebebi, Cumhuriyete aykırı hareket ediyor demeleridir. Bu bahane ile mahkemelerde süründürdüler. Halbuki, Bediüzzaman ömrü boyunca hiçbir zaman Cumhuriyet düşüncesine ters düşmemiştir.(22)
Afyon’da Nur talebelerinin mahkemedeki müdafaaları
Maznunların her birisi şifahi olarak birer müdafaada bulundular. Ayrıca istid’a da yazmışlardı. Onların müdafaalarını dinlemenizi isterdim. En hafif müdafaa yapacak diye beklediğimizin müdafaası şahâne oluyordu. Tam sekiz buçuk saat müdafaa oldu. Hele Ahmet Feyzi Kul’un müdafaası bir başka idi. Onun için Bediüzzaman Ona: “Nur’un Manevi Avukatı” derdi...
Biz usul bakımından vekil idik. Amma asıl vekil, ilmî ve meslekî bakımdan vekili olan talebeleriydi.
Bizi tehdit edenler
O zamanlar Bediüzzaman’ın müdafaasını üzerimize aldığımız için bize çok gözdağı verdiler. Davayı bırakmamı söylediler. Ayrıca hususi olarak tehdit ettiler. Birkaç kişi beraber gelip tehdit ettiler. Hatta onlardan birisi bizim büroya hiç gelmezken, bir kış günü bir de baktık, bu adam odamıza geldi. Kendi kendime bu adam bizim odaya hiç gelmez diye düşündüm. Hemen hoş geldin deyip, yer gösterdim.
Adam: “Bediüzzaman’ın ve arkadaşlarının müdafaasına galiba bir hafta kaldı” diye sordu.
Ben, evet, dedim.
Adam: “Benim eğer yetkim olsa, onu müdafaa eden avukatları keserdim “
Yükleniyor...