- Hay hay efendim, deyip kısaca ayaküstü bir görüşmemiz oldu. Otele gittim. Ankara Palas oteliydi.
Orada bana: “Ben Allah rızası için çalışıyorum. Benim zikrim, fikrim Allah’tır. Benim talebelerim de Allah yolunda, din, iman yolundadır. Başka bir maksadımız yoktur. Binaenaleyh bu dava yersizdir. Siz benim vekilliğimi yapın!” dedi.
- Pekâlâ efendim, dedim.
Tam yirmidört kişinin vekâletini aldık. Sonra dava açıldı. Tevkif ettiler. Yirmidört kişiyi içeri aldılar.”(21)
Mahkeme safhatı
Bilâhare, mahkeme sırasında bazı olaylar cereyan etti. Mübarek Ramazan ayında idik. (1948 senesinin Ramazan ayı Temmuz ayı içindedir.) Millet dinlemeye gelmişti. Bediüzzaman’a soruyorlardı:
- Ne kadar talebeniz var?
Bediüzzaman:
- Bilmiyor musunuz!
- Bir de siz söyleyin.
Orada bana: “Ben Allah rızası için çalışıyorum. Benim zikrim, fikrim Allah’tır. Benim talebelerim de Allah yolunda, din, iman yolundadır. Başka bir maksadımız yoktur. Binaenaleyh bu dava yersizdir. Siz benim vekilliğimi yapın!” dedi.
- Pekâlâ efendim, dedim.
Tam yirmidört kişinin vekâletini aldık. Sonra dava açıldı. Tevkif ettiler. Yirmidört kişiyi içeri aldılar.”(21)
Mahkeme safhatı
Bilâhare, mahkeme sırasında bazı olaylar cereyan etti. Mübarek Ramazan ayında idik. (1948 senesinin Ramazan ayı Temmuz ayı içindedir.) Millet dinlemeye gelmişti. Bediüzzaman’a soruyorlardı:
- Ne kadar talebeniz var?
Bediüzzaman:
- Bilmiyor musunuz!
- Bir de siz söyleyin.
Yükleniyor...