O uhuvvet sebebiyle gelen her cezayı memnuniyetle kabul ettiklerini mahkeme-i âdilenizde hakikat-ı hali olduğu gibi i’tiraf ediyorlar. Hile ile. dalkavuklukla, yalanlar ile kendilerini müdafaa etmeye tenezzül etmiyorlar. 6.1948.
Mevkuf Said-i Nursi”(12)
Yine aynı tarihte, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen ikinci istid’a:
“Afyon Ağır Ceza Mahkemesi yüksek katına!
Bir ay evvel bize verilen kırk sahifelik iddianameyi birisi yanıma gelip, bana okumağa imkân bulamadığından, bugün Haziranın onbirinde yeni olarak iddianameyi bana okudular, ben dinledim, gördüm ki: Size iki ay evvel i’tiraznamemin tetimmesi ve lahikası, Ankara’nın altı makamatına ve makamınıza da verilmiş olan bu itirazname, iddianameyi esasıyla kesiyor ve reddediyor. Yeniden iddianameye karşı itirazname yazmaya hiç lüzum görmüyorum. Yalnız iki üç noktayı hatırlatmak nev’inden derim ki:
(11) Denizli- Afyon Dosyası-1 2. Kısım, s: 47.
(12) Denizli- Afyon Dosyası-1 2. kısım, s: 50.
Ben iddianameyi nazar-ı itibara alıp cevab vermediğimin sebebi: Bizi beraet ettiren üç âdil mahkemenin haysiyetini kırmamak ve ihanet etmemek içindir. Çünki o mahkemeler şimdi iddianamedeki esasları tamamıyla inceden inceye tetkikten sonra bize beraet vermişler. Onların beraetlerini hiçe saymak, adliyenin şerefine ilişmektir.
İkincisi: Makam-ı iddia cerbezesiyle binler mesail içinde bir iki meseleyi, hatırımıza gelmeyen bazı manalar vererek, hem ilmî mesaildeki o meseleler ve Nur’un büyük mecmuaları Mısır Cami-ül Ezher uleması ve şam-i şerif büyük alimleri ve Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin müdakkik hocaları ve Halep ve hususan Diyanet Riyaseti’nin muhakkik âlimleri bunları görüp kemal-i takdir ile tahsin ve tasdik ettikleri halde, hocavarî ve âlimane bazı ilmî itirazları o iddianamede hayretle ve taaccüble gördüm. Haydi bazı yanlışlarım bulunsa; ve yüzbinler âlimlerin görmedikleri veya ilişmedikleri, iddianamedeki o yanlışlıklar hakiki olsa da, bu bir suç olamaz. Yâlnız ilmî bir hata olabilir.
Üç mahkeme bütün Risale-i Nur’u ve bizleri beraet ettirdiği,yalnız Eskişehir Mahkemesi bir Tesettür-i Nisvan meselesine dair yirmidördöncü Iem’anın onbeş kelimesini sebeb gösterip, bana ve yüzde onbeş arkadaşıma hafif bir ceza verdi. Size takdim ettiğim tetimme-i i’tirazımda;
Mevkuf Said-i Nursi”(12)
Yine aynı tarihte, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen ikinci istid’a:
“Afyon Ağır Ceza Mahkemesi yüksek katına!
Bir ay evvel bize verilen kırk sahifelik iddianameyi birisi yanıma gelip, bana okumağa imkân bulamadığından, bugün Haziranın onbirinde yeni olarak iddianameyi bana okudular, ben dinledim, gördüm ki: Size iki ay evvel i’tiraznamemin tetimmesi ve lahikası, Ankara’nın altı makamatına ve makamınıza da verilmiş olan bu itirazname, iddianameyi esasıyla kesiyor ve reddediyor. Yeniden iddianameye karşı itirazname yazmaya hiç lüzum görmüyorum. Yalnız iki üç noktayı hatırlatmak nev’inden derim ki:
(11) Denizli- Afyon Dosyası-1 2. Kısım, s: 47.
(12) Denizli- Afyon Dosyası-1 2. kısım, s: 50.
Ben iddianameyi nazar-ı itibara alıp cevab vermediğimin sebebi: Bizi beraet ettiren üç âdil mahkemenin haysiyetini kırmamak ve ihanet etmemek içindir. Çünki o mahkemeler şimdi iddianamedeki esasları tamamıyla inceden inceye tetkikten sonra bize beraet vermişler. Onların beraetlerini hiçe saymak, adliyenin şerefine ilişmektir.
İkincisi: Makam-ı iddia cerbezesiyle binler mesail içinde bir iki meseleyi, hatırımıza gelmeyen bazı manalar vererek, hem ilmî mesaildeki o meseleler ve Nur’un büyük mecmuaları Mısır Cami-ül Ezher uleması ve şam-i şerif büyük alimleri ve Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin müdakkik hocaları ve Halep ve hususan Diyanet Riyaseti’nin muhakkik âlimleri bunları görüp kemal-i takdir ile tahsin ve tasdik ettikleri halde, hocavarî ve âlimane bazı ilmî itirazları o iddianamede hayretle ve taaccüble gördüm. Haydi bazı yanlışlarım bulunsa; ve yüzbinler âlimlerin görmedikleri veya ilişmedikleri, iddianamedeki o yanlışlıklar hakiki olsa da, bu bir suç olamaz. Yâlnız ilmî bir hata olabilir.
Üç mahkeme bütün Risale-i Nur’u ve bizleri beraet ettirdiği,yalnız Eskişehir Mahkemesi bir Tesettür-i Nisvan meselesine dair yirmidördöncü Iem’anın onbeş kelimesini sebeb gösterip, bana ve yüzde onbeş arkadaşıma hafif bir ceza verdi. Size takdim ettiğim tetimme-i i’tirazımda;
Yükleniyor...