ukde-i esasiyeleri olan temel bilgilerin ruhu mesabesinde ki hakikat ilminden istihraç edilmiş mücmel ve mûcez hakikatlar manzumesidirler. Bu i’tiBarla ve binler ehl-i hakikat ulemanın da şehadet ve ikrarıyla; Risale-i Nur’un bazen bir cümlesi başka kitaplann bir kaç satırı kadar.. Ve bir satırı bir sahifeleri kadar.. ve bir sahifesi başkalanmn bir risalesi kadar hakikatları câmi’ olduğu kesindir ve meydandadır.

İşte bu noktadan ve keyfiyet cihetinin şu muazzam hakikatından dolayı, Risale-i Nurlar için “Yüzotuz parça” tabiri hiç bir zaman kemiyetinin fevkalâde büyüklüğünden değil, keyfiyetinin azamet ve ihtişamını ve câmi’ ve külliliğini i’lândan ibarettir.

Dördüncü Nokta: Cedvelde de görüldüğü gibi; Risale-i Nurların te’lif tertibi; -mübalağasız bir hakikat olarak- herhangi bir sıra takib etmemektedir. En başta Sözler Bölümü, te’lifte sıra takib etmediği gibi; Mektubat ve Lem’alar kısmı da, bazıları sözlerin te’lifi içinde, bazen de birbirleri içinde te’lif edildikleri gibi; sıra tertibi de takib edilmemiştir. 1,2,3, ta otuz, otuzüçe kadar rakamlar ve isimler verilerek dizilmeleri; te’lifinden bir müddet sonra tahakkuk etmiş ve ihtiva ettikleri mevzuların ehemmiyetine göre ve hem yine ihtar ve sünûhatların manevî iş’arlarıyla makamlarına yerleştirilmişlerdir. Nitekim üst taraflarda bu hususa dair bazı vesikalar takdim edilmiştir.

Bir İhtar:

Son zamanlarda bazı zevzek cahil-cühelanın veya sinsî maksadlı perde altında bir takım müfsitlerin işaa ettikleri; Risale-i Nur hakkında tahrif iftiralarına cevab olarak delil ve ispata dayanan belge ve vesikalarla mücehhez bir fasıl buraya dercedilmişti ki, bütün o işaaların aslı faslı hiç bir hakikata dayanmıyan boş bazı teranelerden ibaret olduğu ispatlanmıştı. Ancak onu buraya değil, Hazret-i Üstâd’ın vefatından sonraki “zeyl” kısmı içinde dercedilmesi daha uygun görülerek buradan kaldırılmıştır.Ayrıca, yine, “Zeyl” kısmına Risale-i Nurları sadeleştirme düpedüz bir tahrif ameliyesi olacağınıda dercetmiş bulunuyoruz.

İlmî, Dinî, Fıkhî ve Tasavvufî

Bazı Sual ve Cevabları

Hazret-i Üstâd Barla’da bulunduğu yıllarda, başta Hulusi Bey olmak üzere Re’fet Bey, şeyh Mustafa, Binbaşı Asım vesaire bazı talebeleri bir çok mevzularda Üstâd’a husûsî ve umumî sualler sormuşlardır. Hazret-i Üstâd ise, suallerin değerine göre cevablar vermiş. Bu suallerin cevablarından en

Yükleniyor...