Barla Hayatı

Dördüncü Kısım

(Nur Risalelerinin te’lif, tanzimi ve tarih sıralaması)

Bu bölümde üç mesele vardır:

1- Risale-i Nur’un te’lif tarzı

2- Te’lif edilen Risalelerin tanzimi, yani isimlendirilerek sırasına ve makamına konulması vesaire...

3- Risale-i Nurların te’Iif tarihleri ve hangisinin önce, hangisinin sonra te’lif edildikleri meselesidir.

Bu üç meseleden birincisi, üst taraflarda yazılı “Üçüncü bölümün te’lif şekli ve neşir keyfiyetinde bir derece muhtasaran temas edilmiş ve te’lif şeklinin ana hatlarıyla tarifi yapılmıştır. Burada ise, te’lif tarzınınn sebeb ve mahiyeti hakkında muhtasar bir tahlil düşünmekteyiz.

Evet, Risale-i Nurların “Te’lif sebebleri” ve tabiri caiz ise, “Esbab-ı te’lif” veya “Esbab-ı Vürûd” meseleleri için diyebiliriz ki: Yirmi üç sene zarfında vücuda gelen imanî hakikatlara dair bu Risalelerin en ilmî ve en vâzıh ve en büyük risalelerinin ekseriyet-i mutlakası, âdeta zahirî hiç bir sebeb ve sual yokken, müellifın ruhunda tevellüd ederek, manevî bir ihtiyaca veya emre binaen te’lifi yapılmıştır. Nur Risalelerinin diğer kısımları olan Mektubat ve Lem’alar’ın ekserisi, sorulan bazı cüz’î sualler, te’liflerine zahir bir sebeb olmuş, fakat sualin cüz’iyyetine göre değil, ilmî ve küllî kaideler çerçevesinde mesele ele alınmış ve muazzam Risaleler vücuda gelmişlerdir. Mesela Hulusî Bey’in, cüz’î bir rü’yasının tabirini istemesi üzerine yazılan Risale gibi... Ve mesela Refet Bey’in coğrafyaya dair cüz’î bir suali münasebetiyle te’lif edilen muazzam O ikinci lem’a gibi ve hakeza...

Lâkin “Sözler” bölümünün tamamı başta olmak üzere, Mektubat ve Lem’aların bir kısmı, şuaların da ekserisi, zâhiri herhangi bir sebeb yokken, müellif’in ruhundan coşan bir manevî sâikten ve bir manevî ihtiyaç neticesinde te’lifleri gerçekleşmiştir.

Risale-i Nur’un te’lif tarzı, başka hiç bir te’life benzememektedir. Adeta Kur’ân-ı Mu’ciz-ûl Beyan’ın bu asırda bir mu’cize-i maneviyesi olarak, bir çok risaleleri Kur’ân’ın -tabiri caiz ise- nüzûlü tarzında def’î ve anî bir sûrette

Yükleniyor...