Barla Hayatı Üçüncü Kısım

(Nur Risaleleri’nin te’lif şekli, neşir keyfıyeti ve te’sir sahası hakkındadır) Üstâd’ın Büyük Tarihçe-i Hayat’ı, Risale-i Nur’un te’lif şeklini, intişarını ve te’sir sahası keyfiyetini en güzel bir şekilde dile getirmiş ve tarifini yapmıştır. Biz, daha biraz geniş ve mufassal ve değişik olan mevzuumuza, o çok parlak ve hakikatlı ta’riften bazı bölümler alarak girmek isteriz. O tarif elhak çok yüksek ve küllîdir... Ezcümle ilk tarihçelerin başındaki şu cümle (Dünya ilim irfan sahasına Türkiye’den bir güneş doğuyor.)

{1951-1952 de neşredilen Tarihçelerde bu cümle yer almaktaydı. A.B:}



girişinden sonra, şöyle devam ediyor:

“Risale-i Nur’un Te’lif ve Neşri

Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri öyle müşkil, öyle ağır vaziyetler altında Risale-i Nur külliyatını te’lif ediyor ki, tarihte hiç bir ilim adamının karşılaşmadığı zorluklara ma’ruz kalıyor. Fakat sönmiyen bir azm, irade ve hizmet aşkına mâlik olduğu için; yılmadan, yıpranmadan, usanıp bıkmadan bütün kuvvetini sarfederek emsalsiz bir sabr ve tahammül ve ferağat-ı nefs ile, bu millet ve memleketi komünizm ejderinden, mason afetinden, dinsizlik istilâsından muhafaza edecek -eden ve etmekte olan- ve âlem-i İslâm’ı ve beşeriyeti tenvir ve irşadda büyük bir rehber olan bu harikulâde Risale-i Nur eserlerini meydana getiriyor. Yüz otuz parça olan Risale-i Nur külliyatının te’lifi yirmi üç senede hitama eriyor. Nur Risaleleri şiddetli ihtiyaç zamanında te’lif edildiğinden, her yazılan risale gayet şifalı bir tiryak ve ilâç hükmünü taşıyor.. Ve öylede te’sir edip pek çok kimselerin manevî hastalıklarını tedavi ediyor. Risale-i Nur’u okuyan her bir kimse, güya o risale kendisi için yazılmış gibi bir halet-i ruhiye içinde kalarak, büyük bir iştiyak ve şiddetli bir ihtiyaç hissederek mütalâa ediyor.

Nihayet öyle eserler vücuda geliyor ki: Bu asır ve gelecek asırların bütün insanlarının imanî, İslâmî, fikrî, ruhî, kalbî, aklî ihtiyaçlarına tam cevab verecek ve kâfi gelecek Kur’ânî hakikatlar ihsan ediyor...

Yükleniyor...