hissettim.

{Elhasıl: Bazı esrar-ı gaybiye için tevafukat şeklini değiştiriyor. Lafza-i Celâl’in diğer latif ve cazibedar ve manidar bir tevafuku şudur ki; Başta fatiha sahifesiyle beraber yüz elli bir sahifede, elli bir defa yedi ile sekiz geliyor. S. NURSl.}



Her ne ise, siz de tedkik edersiniz, sonra meşveretinizle gizli tevafukatı gösterecek rakamları yazacağız. Yeni yazdığımız Kur’ân’dan, tensib ettiğiniz takdirde kaydedeceğiz. Başta yüzelli sahifede, elli bir defa yedi ve sekiz geliyor. Yirmi sekizde sekizdir, yirmi üçte yedidir. Bu yedi, sekiz birbirine muvafık kabul edilmiş.. Yediden sekize, sekizden yediye geçmekle tevafuk bozulmuyor. Bu iki rakamın Kur’ân’da mühim sırları bulunduğu hissedildi.

Salisen: Hazret-i Zat-ı Ahmediye (Aleyhisselâm) nasıl bir şecere-i kübra olduğunu.. Ve Asfiya ve Evliya ve Sıddıkiyn, o şecere-i nuraniyenin meyveleri.. Ve mesâlik ve turuk, onun dalları olduğunu gösterir bir silsile-i azime, eskiden kalma ve eskimiş bir silsilename yanımda var. Onu güzelce tebyiz etmek için, hattı güzel, cedvelde mahareti bulunan zatları istiyorum. şimdilik Hüsrev’le Tenekeci Mehmed Efendi; Bekir Ağa’da bulunan ölçü ile onbeş tabaka kağıtla beraber, Hafız Ali’nin haber gönderdiği vakit gelsinler...”

{Barla Lahikası, son baskı Envar Neşriyat, s: 286.}



Mektubun devamı başka mevzular olduğu için buraya kaydedilmedi.

Ve daha bu nümuneler gibi Nur ve Nuraniyat âlemiyle ilgili birçok örnekler vermek mümkündür. Risale-i Nur’un Mektubat kısmı ve Barla Lahikası’ndaki Üstâd’ın mektuplarında, Nur Alemiyle alakadar birçok hatıralar vardır. Bu bahsi onlara havale ederek ve bu makamda Tarihçe-i Hayat’ta dercedilmiş risale ve mektupları da düşünerek bunlarla iktifa etmek isteriz.



Yükleniyor...