-zamanın dehşetli olması hesabiyle- azimet ve ağır tarafı değil, kolay ve rahmet cihetini göstererek; “Beş farz namazını kılıyorsa, yedi kebairi yapmıyorsa” onu Risale-i Nur dairesi içinde kabul etmesidir. Bu durum, hem Hz. Üstâd’ın hayatında, hem de Risale-i Nur kitapları içerisinde zâhir ve ayandır. Delil getirmeyede lüzum yoktur.

2- Yarı umumî terbiye ve irşad metodu da yine iki şekildedir.

Birinci şekli: Risale-i Nur’un pek geniş olan dairesi içine girmiş, lâkin dünya meşgalesi, derd-i maişet vesaire gibi sebeplerden dost ve muhibb olarak bulunan ve sayıları pek çok bulunan bu insanlara müteveccih ders ve irşad ve idare metodudur ki; Üstâd’ın hayatında bizzat ondan, ya da Nur Risaleleri’nden ders almış kimseler -velev bir tek derste olsa- onları taltif edip müjdelemesidir. Elbetteki bu müjde ve âlîhimmetlilik şüphesiz çok yüksek ve Rahmet bir makamdan ve gayet umumi ve muhit bir nurdan gelmektedir. Bu mesele, Risale-i Nur’un birçok yerlerinde bulunmaktadır. Uzatmamak için, havale edip kısa kesiyoruz.

İkinci şekli: Risale-i Nur’un hizmetiyle ciddî alakadar ve nurlardan her fırsatta istifade etmeye çalışan kimselere müteveccih ders ve irşatlardır. Nur’un bir mektubunu veya ona müteallik bir hizmetini bir yerden diğer bir yere Allah için götürenleri büyük mükâfat müjdeleriyle taltif etmesi ve onları daha çok şevke getirip celbetme ve terbiye ve irşadıdır ki, çok muazzamdır. İslâm’ın hikmetli siyasetinde fevkalade orijinal ve câzib bir metoddur. Bu meselenin de delil ve örnekleri Nur’un Lahikaları’nda çokça bulunmaktadır. Havale ederek kısa kesiyoruz.

3- Hz. Üstâd’ın zatının ve Nurların Hâs olan 3. irşad metoduda, yine iki tarzda mulahaza adilebilir.

Birinci Tarz: Risale-i Nur’un neşir hizmetlerini, ders işlerini, tebliğ vazifelerini, medreseler vesaire gibi Nur’un umurlarını; Nur’un kanun ve kaideleri çerçevesinde ve samimî ihlas, rizay-ı hak, uhuvvet, ittihad ve muhabbet gibi düsturları içinde hizmet görenlere müteveccih irşad, ikaz ve terbiye metodudur. Bunların izahları lahika mektublarında açıktır. Mesela “ Talebeler, Nâşirler, Sahipler, Erkânlar, varisler” gibi tabirlerle ifade edilmeştir. Nur’un talebeleri olarak vasıflanan bu zümre, hem teşvik ve tebşir edilmekte, hem de zaman zaman şiddetli ikaz edilmektedir. “A’zamî ihlas, a’zamî sadakat, a’zamî sebat, a’zamî fedakarlık” gibi ta’birlerle bu zümrenin dersleri verilmiş ve verilmektedir. Bunların yanında ubudiyet, takva, azimet vesaire gibi daima zahmet, hizmet ve külfet istiyen işleri yüklenme hususunda bu zümrenin düsturları olarak irşad edilmiştir.

İkinci Tarz: Hz. Üstâd’ın zatı ile çok yakından münasebettar bir irşad ve terbiye modelidir ki; çok hâs ve özeldir. Bu metod bilhassa Hz. Üstâd’ın

Yükleniyor...