4- 17 şubat 1926 tarih ve 743 sayılı kanunla evlenme akdinin yalnız evlendirme me’muru tarafından yapılabileceğine dair kanun..
Bu kanunla, dinî nikâhın hükmü resmiyette yasaklanmış olmakla, yine fırsat bekliyen dinsiz komitelerin ellerinde bir silâh teşkil ediyordu. O ise ki tüm dünyada ve Avrupada nikahlar din adamlarınca, kiliselerce akdedilmektedir.
5- 10 Nisan 1928’de İsmet İnönü ve 20 arkadaşı tarafından meclise verilen teklifle; Anayasa’dan dinî ıstılahlar ve tabirler tamamen silindi...
{50 yılın tutanacağı,s:52.}
6- 20 Mayıs 1928 tarih ve 1288 sayılı kanunla, beyn-el milel Erkamın kabulü hakkındaki kanun...
Bu kanunla tüm İslâm âleminde bin seneden beri kullanılmakta olan rakamlar şeklinin yasaklanması demekti. Bu da, yine din düşmanlarının elinde, ehl-i imana karşı iyi bir fırsat ve hücum zemini teşkil etmişti.
7- 14 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı kanunla, yine umum İslâm milletlerinin bin seneden ziyade müşterek yazısı olan, Kur’ân hattı yasaklarla kaldırılıyor ve lâtin harfleri onun yerine (Türk harfleri diye) ikame ediliyordu.
Bu da yine gizli dinsiz ve müfsid komitelerin ehl-i imana hücumlarına iyi bir zemin ve silâh teşkil ediyordu.
8- 1928 Anayasası hazırlanırken 1924 Anayasası’nın 2. Maddesindeki “Devletin dini İslâmdır” hükmü İnönü’nün bir teklifiyle Anayasa’dan çıkarılmıştır. Böylece resmen devletin dini artık yoktu, dinsiz demekti.
9- 26 Teşrin-i Sani 1934 tarih ve 2590 sayılı kanunla; Efendi, bey, paşa gibi lâkab ve unvanların kaldırılmasına dair kanun...
Bu kanun umuma ve herkese şamil olduğu, halka ve din ehline hususi bakmadığı için, bir gün dahi geçerliliğini koruyamamış, sükût etmişti.
10- 3 Kânun-u evvel (Yani Ocak) 1934 tarih ve 2596 sayılı kanunla, bazı kisvelerin giyilmesini yasaklıyan kanun...
{Notlu içtihadlıT.C. Anayasası,1967 Baskı,Dr.Servet Armağan.}
Bununla, yine gizli dinsiz komiteler çok yararlanmışlardı. Çünki hem eski milli kisve, hem de dinî kıyafetler artık yasak... Yaşlı müttaki bir zat, o eski elbiseyi giyse, külâhını taksa; kanunî yasak bir tarafa, din düşmanı herifler hemen “Gericilik hortladı” diye yaygara basarlardı.
11- 1934 yılında, yine İnönü’nün bir teklifi üzerine, beş yüz sene müddetince müslümanların ibadetgâhı olmuş, Koca Sultan Mehmed Fatih’in fetih ve cihadının bir yadigarı olan Ayasofya Camii yine eski putların mahzeni haline getirildi, ismine de Müze denildi.
{50 yılın tutanağı,s:36.}
Bu kanunla, dinî nikâhın hükmü resmiyette yasaklanmış olmakla, yine fırsat bekliyen dinsiz komitelerin ellerinde bir silâh teşkil ediyordu. O ise ki tüm dünyada ve Avrupada nikahlar din adamlarınca, kiliselerce akdedilmektedir.
5- 10 Nisan 1928’de İsmet İnönü ve 20 arkadaşı tarafından meclise verilen teklifle; Anayasa’dan dinî ıstılahlar ve tabirler tamamen silindi...
{50 yılın tutanacağı,s:52.}
6- 20 Mayıs 1928 tarih ve 1288 sayılı kanunla, beyn-el milel Erkamın kabulü hakkındaki kanun...
Bu kanunla tüm İslâm âleminde bin seneden beri kullanılmakta olan rakamlar şeklinin yasaklanması demekti. Bu da, yine din düşmanlarının elinde, ehl-i imana karşı iyi bir fırsat ve hücum zemini teşkil etmişti.
7- 14 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı kanunla, yine umum İslâm milletlerinin bin seneden ziyade müşterek yazısı olan, Kur’ân hattı yasaklarla kaldırılıyor ve lâtin harfleri onun yerine (Türk harfleri diye) ikame ediliyordu.
Bu da yine gizli dinsiz ve müfsid komitelerin ehl-i imana hücumlarına iyi bir zemin ve silâh teşkil ediyordu.
8- 1928 Anayasası hazırlanırken 1924 Anayasası’nın 2. Maddesindeki “Devletin dini İslâmdır” hükmü İnönü’nün bir teklifiyle Anayasa’dan çıkarılmıştır. Böylece resmen devletin dini artık yoktu, dinsiz demekti.
9- 26 Teşrin-i Sani 1934 tarih ve 2590 sayılı kanunla; Efendi, bey, paşa gibi lâkab ve unvanların kaldırılmasına dair kanun...
Bu kanun umuma ve herkese şamil olduğu, halka ve din ehline hususi bakmadığı için, bir gün dahi geçerliliğini koruyamamış, sükût etmişti.
10- 3 Kânun-u evvel (Yani Ocak) 1934 tarih ve 2596 sayılı kanunla, bazı kisvelerin giyilmesini yasaklıyan kanun...
{Notlu içtihadlıT.C. Anayasası,1967 Baskı,Dr.Servet Armağan.}
Bununla, yine gizli dinsiz komiteler çok yararlanmışlardı. Çünki hem eski milli kisve, hem de dinî kıyafetler artık yasak... Yaşlı müttaki bir zat, o eski elbiseyi giyse, külâhını taksa; kanunî yasak bir tarafa, din düşmanı herifler hemen “Gericilik hortladı” diye yaygara basarlardı.
11- 1934 yılında, yine İnönü’nün bir teklifi üzerine, beş yüz sene müddetince müslümanların ibadetgâhı olmuş, Koca Sultan Mehmed Fatih’in fetih ve cihadının bir yadigarı olan Ayasofya Camii yine eski putların mahzeni haline getirildi, ismine de Müze denildi.
{50 yılın tutanağı,s:36.}
Yükleniyor...