bende yukarı çıkmadım.” İşte, sizlerin de Sıddık Süleyman gibi olmanızı istiyorum.”
(Not: Aynı bu hadiseye benzer bir sadakat derside Mehmet Fırıncı’nın hatıratında vardır. (Bak. : “Son şahitler-3, Sh: 243)
Üstâd’ın Barla’daki Hayatı
şimdi Üstâd’ın Barla hayatının seyrine dönüyoruz:
Hazret-i Üstâd, Muhacir Hafız Ahmed’in evinde bir hafta kadar misafir kaldıktan sonra, eskiden köyün toplantı yeri olan iki odalı ahşap bir evi ona tahsis ederler. Hazret-i Bediüzzaman Said-i Nursî’nin sekiz buçuk sene kalacağı ve hayatının, iman ve Kur’ân’ın feyizdar nurlu dersleri ve hizmetleri noktasında en verimli, en semeradar bölümünü içinde geçireceği Nur’un ilk ve çekirdek medresesi işte bu ev olacaktı.
Evet, bu menzil, tam Üstâd’ın aradığı bir yerdi. Hemen bitişiğinde mescid.. Önünde, muazzam ve muhteşem, belki bir kaç asırlık bir çınar ağacı.. Altında, gece gündüz durmadan lahutî ahenkli sesiyle harıl harıl akan bir çeşme vardır.
Menzil, fılhakika manzara itibariyla çok güzeldir. Ön tarafında Barla’nın bağ ve bahçeleri, daha biraz ötede mübarek şirin, masmavi “Eğridir gölü” vardır.
Barla Nahiyesi
Barla köyü veya nahiyesi, mevki’ itibariyle çok güzel, lâtif ve şirindir. Buz gibi, ab-ı hayat gibi, selsebil gibi çeşmeleri ve pınarları... Bahar aylarında dolup taşan dereleri ve göklere ser çekmiş, kardan sarıklı yüce dağları vardır. Barla’da yer yer Nurların te’lifine menzil olmuş, cennetmisal mevki’leri vardır. Karadut, Karakavak, Mezaristanındaki Ardıç ağaçları, Karaca Ahmed Sultan, Bey deresi ve cennet bahçesi... Daha daha Barla’nın etrafında çeşitli mesafelerde bulunan koca pınar, Taşlıpınar, Deliklipınar... Hele üç dört saat mesafedeki Çam Dağı, Tomus kayası.. ve Nurların te’lifine, müellifinin ibadet ve münacaatlarına menzil olmuş ve Hazret-i Üstâd’ın “Ben burayı Yıldız Sarayı’na değişmem” dediği Çam Dağı tepesindeki yüksek ağacın başında yapılmış “Üstü açık odacık” Nur köşkü vesaire... pek şirin, çok tatlı ruh-efza, dil-küşa menziller ve yerleri vardır.
(Not: Aynı bu hadiseye benzer bir sadakat derside Mehmet Fırıncı’nın hatıratında vardır. (Bak. : “Son şahitler-3, Sh: 243)
Üstâd’ın Barla’daki Hayatı
şimdi Üstâd’ın Barla hayatının seyrine dönüyoruz:
Hazret-i Üstâd, Muhacir Hafız Ahmed’in evinde bir hafta kadar misafir kaldıktan sonra, eskiden köyün toplantı yeri olan iki odalı ahşap bir evi ona tahsis ederler. Hazret-i Bediüzzaman Said-i Nursî’nin sekiz buçuk sene kalacağı ve hayatının, iman ve Kur’ân’ın feyizdar nurlu dersleri ve hizmetleri noktasında en verimli, en semeradar bölümünü içinde geçireceği Nur’un ilk ve çekirdek medresesi işte bu ev olacaktı.
Evet, bu menzil, tam Üstâd’ın aradığı bir yerdi. Hemen bitişiğinde mescid.. Önünde, muazzam ve muhteşem, belki bir kaç asırlık bir çınar ağacı.. Altında, gece gündüz durmadan lahutî ahenkli sesiyle harıl harıl akan bir çeşme vardır.
Menzil, fılhakika manzara itibariyla çok güzeldir. Ön tarafında Barla’nın bağ ve bahçeleri, daha biraz ötede mübarek şirin, masmavi “Eğridir gölü” vardır.
Barla Nahiyesi
Barla köyü veya nahiyesi, mevki’ itibariyle çok güzel, lâtif ve şirindir. Buz gibi, ab-ı hayat gibi, selsebil gibi çeşmeleri ve pınarları... Bahar aylarında dolup taşan dereleri ve göklere ser çekmiş, kardan sarıklı yüce dağları vardır. Barla’da yer yer Nurların te’lifine menzil olmuş, cennetmisal mevki’leri vardır. Karadut, Karakavak, Mezaristanındaki Ardıç ağaçları, Karaca Ahmed Sultan, Bey deresi ve cennet bahçesi... Daha daha Barla’nın etrafında çeşitli mesafelerde bulunan koca pınar, Taşlıpınar, Deliklipınar... Hele üç dört saat mesafedeki Çam Dağı, Tomus kayası.. ve Nurların te’lifine, müellifinin ibadet ve münacaatlarına menzil olmuş ve Hazret-i Üstâd’ın “Ben burayı Yıldız Sarayı’na değişmem” dediği Çam Dağı tepesindeki yüksek ağacın başında yapılmış “Üstü açık odacık” Nur köşkü vesaire... pek şirin, çok tatlı ruh-efza, dil-küşa menziller ve yerleri vardır.
Yükleniyor...