almaya sevketmemek için doktorluk kanunu ile amel ettiğime binaen, ta Afyon’dan iki doktor gönderip, onun raporunu bozmak, onu da mahkemeye vermek derecesinde keyfi kanunlara ma’ruz olmuşuz.
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdağ-1, s: 512.}
Bu istidadan sonra, bir zeyl şeklini de ikinci bir istidayı Hazret-i Üstâd adliye ve dahiliye vekâletine gönderdi. Bu da çok şayan-ı ibret bir husustur; ve iste o istid’a budur:
Adliyenin şahs-ı Manevisine ve Dahiliye Vekiline Beray-i Malumat Takdim edilen ve Emirdağ’ındaki İstintakta Verdiğim ifadenin Haşiye Lâhikasıdır
Bu yirmi beş seneden beri hiçbir gazeteyi okumayıp, dinlemeyip; dünki gün bana hizmet eden bir adam, gazetenin bir parçasını bana okudu. İçinde, Ankara maarif dairesi (İki milyon zararla) hem yine Ankara’da otomobil garajı binası, aynı vakitte ızmir’de ehemmiyetli bir fabrika, hem aynı vakitte Adana’da büyük bir binanın tamamen yandığını işittiğim vakit, pek çok te’essür ve yazıklarla, bu fakir millete acımakla; aynı zamanda bütün ömrümde çekmediğim bir sıkıntı içinde, hiçbir mahkemede benim gibi ihtiyar ve hasta halimde dört buçuk saat mütemadiyen ifademi, sual cevaba mecbur olduğum bir zamanda, eğer bura adliyesinin insaniyeti ve bir derece şefkati olmasaydı, kat’iyyen dayanamadığım gibi; kat’î karar vermiştim ki; Sert bir sözle bu soğukta, bu hastalığımda hapse girmeyi gözüme almıştım. Hatta bana hizmet edenin birini odamda yatırmak, birine bir tokad vurup benim hizmetim için hapse, yanıma gelmek için karar vermiştik. Fakat bura adliyesinin insaniyeti ve inayet-i ilâhiye bana sabır verdi, tahammül ettim.
Bu acib vaziyetim ve asılsız evhamın sebebini merak ettim. “Gençlik Rehberi”nin resmen tab’ edilmesi ve intişarı, pek çok mekteplileri tenvir etmiş, hatta Ankara Dar-ül Fünûn’daki ve İstanbul Dar-ül Fünûn’daki kıymettar gençlerin Risale-i Nur’un esasatını; bu vatan milletinin saadetine bir vesile olduğunu bilmeleri ve pek çok muallimler, hamiyet-i milliye ve vataniye ve hissiyat-ı ilmiye cihetiyle, Risale-i Nur’a tamam-ı iştiyak ile alâkadar olmaları, maarif dairesinin nazar-ı dikkatini celbetmiş, Nurlar’a karşı bir derece beğenmemek tarzında bir ilişmek istemişler... Hatta burada “Gençleri elde ediyor, matbu’ Gençlik Rehberi’yle mektep talebelerinin nazarlarını dine çeviriyor” diye ihbar edilmiş. Bunun üzerine
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdağ-1, s: 512.}
Bu istidadan sonra, bir zeyl şeklini de ikinci bir istidayı Hazret-i Üstâd adliye ve dahiliye vekâletine gönderdi. Bu da çok şayan-ı ibret bir husustur; ve iste o istid’a budur:
Adliyenin şahs-ı Manevisine ve Dahiliye Vekiline Beray-i Malumat Takdim edilen ve Emirdağ’ındaki İstintakta Verdiğim ifadenin Haşiye Lâhikasıdır
Bu yirmi beş seneden beri hiçbir gazeteyi okumayıp, dinlemeyip; dünki gün bana hizmet eden bir adam, gazetenin bir parçasını bana okudu. İçinde, Ankara maarif dairesi (İki milyon zararla) hem yine Ankara’da otomobil garajı binası, aynı vakitte ızmir’de ehemmiyetli bir fabrika, hem aynı vakitte Adana’da büyük bir binanın tamamen yandığını işittiğim vakit, pek çok te’essür ve yazıklarla, bu fakir millete acımakla; aynı zamanda bütün ömrümde çekmediğim bir sıkıntı içinde, hiçbir mahkemede benim gibi ihtiyar ve hasta halimde dört buçuk saat mütemadiyen ifademi, sual cevaba mecbur olduğum bir zamanda, eğer bura adliyesinin insaniyeti ve bir derece şefkati olmasaydı, kat’iyyen dayanamadığım gibi; kat’î karar vermiştim ki; Sert bir sözle bu soğukta, bu hastalığımda hapse girmeyi gözüme almıştım. Hatta bana hizmet edenin birini odamda yatırmak, birine bir tokad vurup benim hizmetim için hapse, yanıma gelmek için karar vermiştik. Fakat bura adliyesinin insaniyeti ve inayet-i ilâhiye bana sabır verdi, tahammül ettim.
Bu acib vaziyetim ve asılsız evhamın sebebini merak ettim. “Gençlik Rehberi”nin resmen tab’ edilmesi ve intişarı, pek çok mekteplileri tenvir etmiş, hatta Ankara Dar-ül Fünûn’daki ve İstanbul Dar-ül Fünûn’daki kıymettar gençlerin Risale-i Nur’un esasatını; bu vatan milletinin saadetine bir vesile olduğunu bilmeleri ve pek çok muallimler, hamiyet-i milliye ve vataniye ve hissiyat-ı ilmiye cihetiyle, Risale-i Nur’a tamam-ı iştiyak ile alâkadar olmaları, maarif dairesinin nazar-ı dikkatini celbetmiş, Nurlar’a karşı bir derece beğenmemek tarzında bir ilişmek istemişler... Hatta burada “Gençleri elde ediyor, matbu’ Gençlik Rehberi’yle mektep talebelerinin nazarlarını dine çeviriyor” diye ihbar edilmiş. Bunun üzerine
Yükleniyor...