Yalnız eskiden yazdığım Tarikatların hakikatlarını ilmen beyan eden “Telvihat Risalesi” var ki; Bir ders-i hakikattır. Ve yüksek bir ders-i ilmîdir, Tarikat dersi değildir. Hürriyet-i vicdanı esas tutan Hükûmet-i Cumhuriye’nin; elbette bu milletin milyarlar ecdadının ruhlarının bağlandığı bir hakikata ve onun yolunda dünyaya meydan okudukları, iman-ı tahkikiyi galibane felsefeye karşı isbat eden bir eseri ve hâdimlerini himaye etmek ehemmiyetli bir vazifesidir..”
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 31.}
4- Reis-i Cumhur İsmet İnönü’ye yazdığı en mühim meselelerin ve kendisine karşı uygulanan bütün kununsuz ve gayr-i insanî muamelelerin esas noktası ve bütün düğümlerin can damarı hükmündeki hususları dile getiren istid’asının zeyli:
“Reis-i Cumhur’a Gönderilen İstid’anın Zeylidir Ki Mecbur Oldum Yazmaya
Bana hücum eden garazkârların en esaslı sebebi: Mustafa Kemal’in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkârlara derim ki: Ölmüş, gitmiş ve dünyadan ve hükûmetten alâkası kesilmiş bir adam hakkında, otuz sene evvel bir hadis-i şerifin ihbariyla Kur’ân’a zararlı öyle bir adam çıkacak, dediğimi ve sonra Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi.
Ben de, beşyüz seneden beri kahramanlığıyla ve hakperestliğiyle Dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun şerefini ve zaferini hilâf-ı hakikat olarak M.Kemal’e vermediğim için, garazkâr dostları beni yirmi senedir bahanelerle tazib ediyorlar.
Evet; Mahkemede ispat ettiğim gibi; şerefler, müsbet hayırlar, maddî manevî ganimetler orduya, cemaâte verilir, tevzi’ edilir.. Kusurlar, menfi icraâtlar, başa, reise verilir diye bir kaide-i hakikatla; Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker başında çalışan cesur Zabitlerin zaferleri ve şerefleri M.Kemal’e verilmez.. Belki kusurlar; hatalar yalnız ona verilir.. diye, beni onu sevmemekle ittiham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve şerefini kırmakla ittiham edip, onlara hâin-i millet nazarıyla bakıyorum.
Bu hakikatı mahkemede ispat ettiğim gibi; Onun muannid dostlarına ispat etmeye hazırım: Ben bu mübarek milletin bahadır ordusunun milyonlar efradı ve zabitlerini severim.. Hürmetlerini, haysiyetlerini elimden
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 31.}
4- Reis-i Cumhur İsmet İnönü’ye yazdığı en mühim meselelerin ve kendisine karşı uygulanan bütün kununsuz ve gayr-i insanî muamelelerin esas noktası ve bütün düğümlerin can damarı hükmündeki hususları dile getiren istid’asının zeyli:
“Reis-i Cumhur’a Gönderilen İstid’anın Zeylidir Ki Mecbur Oldum Yazmaya
Bana hücum eden garazkârların en esaslı sebebi: Mustafa Kemal’in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkârlara derim ki: Ölmüş, gitmiş ve dünyadan ve hükûmetten alâkası kesilmiş bir adam hakkında, otuz sene evvel bir hadis-i şerifin ihbariyla Kur’ân’a zararlı öyle bir adam çıkacak, dediğimi ve sonra Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi.
Ben de, beşyüz seneden beri kahramanlığıyla ve hakperestliğiyle Dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun şerefini ve zaferini hilâf-ı hakikat olarak M.Kemal’e vermediğim için, garazkâr dostları beni yirmi senedir bahanelerle tazib ediyorlar.
Evet; Mahkemede ispat ettiğim gibi; şerefler, müsbet hayırlar, maddî manevî ganimetler orduya, cemaâte verilir, tevzi’ edilir.. Kusurlar, menfi icraâtlar, başa, reise verilir diye bir kaide-i hakikatla; Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker başında çalışan cesur Zabitlerin zaferleri ve şerefleri M.Kemal’e verilmez.. Belki kusurlar; hatalar yalnız ona verilir.. diye, beni onu sevmemekle ittiham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve şerefini kırmakla ittiham edip, onlara hâin-i millet nazarıyla bakıyorum.
Bu hakikatı mahkemede ispat ettiğim gibi; Onun muannid dostlarına ispat etmeye hazırım: Ben bu mübarek milletin bahadır ordusunun milyonlar efradı ve zabitlerini severim.. Hürmetlerini, haysiyetlerini elimden
Yükleniyor...