ve a’zamları olan âlem-i misal;hava ve su unsurlarının hususan nutfelerin suyu ve toprak unsurunun pek fevkinde daha ziyade hikmet ve irade ile ve kalem-i kader ve kudret ile yazıldıklarını ve hiçbir cihetle tesadüf ve kör kuvvetin ve sağır tabiatın ve câmid, hadefsiz esbabın karışması yüz derece muhal ve hiç bir vecihle mümkin olmadığını, Hakîm-i Zülcelâlin kalem-i kader ve hikmetinin sahifesi olduğunu ilm-el yakin ile kat’î bilindi.

(Mütebakisi şimdilik zdırılmadı

Kardeşiniz

Said-i Nursi”

{Emirdağ-1, s: 255.}



Müteferrik Hadiseler-2

Üstâd için alınan otomobil hadisesi:

Üstâd Bediüzzaman’ın her zaman değişmez bir adeti olan kırlara çıkmak, temiz havada teneffüs etmek işi, Emirdağ’ında da her şeye rağmen devam etmiştir. Üstâd Emirdağ’ına geldiği ilk sene, önceleri yaya olarak, sonraları da bazen kiralık bir faytonla, daha sonraları ise Eskişehirli bir zatın tahsis etmiş olduğu hususi faytonuyla bu adetini sürdürmekte idi. Bu arada şark menfilerinin bakiyeleri ve 152’ler için de 1947’de af kanununun çıkması üzerine; Isparta, Denizli gibi yakın vilâyetlerdeki talebelerini görüp ziyaret etmek, aynı zamanda seyahatlerle temiz havalarda teneffüs etmek arzusu uyanmıştı. Üstâd bu arzusunu bir gün bir taksi ile kıra çıktıklarında; şoföre, otomobillerden ucuz olanlarının fiatını sorar. şoför, küçük tip bir çeşit arabadan bahsederek, bin lira kadar bir parayla alınabileceğini söyler. Üstâd Hazretleri beraberinde kıra giden genç talebesine:

{Bu talebe, Merhum Ceylan Çalışkandır. (Bkz. Son şahitler-4, s: 55)}



”Keşke böyle bir araba elimize geçseydi, minnetsiz şekilde istediğimiz zaman çıkar gezerdik” demiş.

Bu hadise, tahminen 1946’nın son aylarında cereyan etmiş olsa gerek... Bu talebe akşamleyin Emirdağ’ına döner-dönmez, hemen Emirdağ’ındaki büyük Nur talebelerine, Üstâd’ın bu arzusunu ciddî şekilde nakleder. Tabiî fedakâr ve vefakar Nur talebeleri hemen harekete geçerler. Konya, Isparta, Denizli ve İnebolu’ya durumu haber ederler. Bunun üzerine az bir zaman zarfında, gayet güzel, hem de dörtbin lira gibi zamana göre büyük bir meblağ parayla bir araba alınır ve Emirdağ’ına getirilir. Fakat bu araba, ancak bir gün ve bir gece Emirdağ’ında kalabilmiştir. Üstâd sabahleyin çok şiddetli bir istirham ile arabanın hemen geri gönderilmesini istemiştir.

Yükleniyor...