o hakikî sahabelere,Talha ve Zübeyr gibi (R.A) Aşere-i Mübeşşere’ye dahi tarafgirane bir inkâr bir i’tiraz kalbe gelir. Hata varsa da, tevbe ihtimali kuvvetlidir...”
{Elyazı Emirdağ-1 aslı, s: 345.}
Bir başka mektubundan:
“...O malum zatın rü’yası, Hazret-i Ali (R.A) Muâviye’ye karşı şiddetli hiddetini göstermesi hakikatlı değildir. Onlar çoktan barışmışlar... Muâviye’nin siyasî hatası, sahabelikteki çok ehemmiyetli sohbet şerefini kırmıyor. O sohbet-i Nebeviye’ye mazhariyyet, o siyasî hatalarını iskat ediyor. O rü’ya sahibine de selâm ediyorum...
Kardaşınız ve duanıza muhtaç
Said-i Nursi”
{Daktilo Yazma Emirdağ Lahikası, Sıro No: 10.}
6- “Bir müslüman dini veya dinî ahlâkı terkettiği zaman anarşist olur...” Hükmünün izahı:
“Maddi, manevi bir sual münasebetiyle garip bir ihtar:
şöyle denildi: “Sen müdafaatında demişsin: “Müslümanlar din terbiyesini terk etse, anarşist olur. Başka ecnebî milletler gibi, komünist ve sosyalist gibi bir kayıd altında kalamaz... Ve anarşistleri idare etmek, istibdad-ı mutlak ve rüşvet-i mutlaka ile olabilir. Başka çare olamaz.”
“Hem müdafaattta demişsin: “Risale-i Nur küfr-ü mutlakı kırdığı için küfr-ü mutlakın üstü olan istibdad-ı mutlakı.. ve altı olan anarşiliği def’eder, kaldırır” Acaba bir misal gösterebilir misin?.”
Ben de dedim: Mahrem ve kısaca bir cevab şudur ki; hakikî anarşilik değil, belki bir tevehhümle bir miktar lâdînî terbiyesi altında kalan bu vatandaki dindar milletlere anarşilik gelmiş.. Veya gelmesi ihtimaline binaen, umumî ve küllî âcib bir rüşvet-i mutlaka nev’inden memurlara maaşı kadar bir ilave.. Ve çiftçilerden şimdi çok maslahatlı ve merhametli olan öşür vergisini kaldırıp, para ile buğdayı onlardan satın almak gibi; dâhilî haricî cereyanlar, anarşilik damarından istifade etmemek için, çok garip maddî manevî, cüz’î küllî rüşvetler göründüğünü, çok zamandan beri hayat-ı içtimaiyeye bakmadığım için, bilmediğim ve istemediğim halde, birden köylülerden işittim.
Yine bu münasebetle manen denildi ki: “Nurcular gayet büyük bir kuvvettir. Ne için onlara da hakk-ı sükût olarak tamam serbestiyet vermekle, ma’nevî rüşvet verilmiyor?”
{Elyazı Emirdağ-1 aslı, s: 345.}
Bir başka mektubundan:
“...O malum zatın rü’yası, Hazret-i Ali (R.A) Muâviye’ye karşı şiddetli hiddetini göstermesi hakikatlı değildir. Onlar çoktan barışmışlar... Muâviye’nin siyasî hatası, sahabelikteki çok ehemmiyetli sohbet şerefini kırmıyor. O sohbet-i Nebeviye’ye mazhariyyet, o siyasî hatalarını iskat ediyor. O rü’ya sahibine de selâm ediyorum...
Kardaşınız ve duanıza muhtaç
Said-i Nursi”
{Daktilo Yazma Emirdağ Lahikası, Sıro No: 10.}
6- “Bir müslüman dini veya dinî ahlâkı terkettiği zaman anarşist olur...” Hükmünün izahı:
“Maddi, manevi bir sual münasebetiyle garip bir ihtar:
şöyle denildi: “Sen müdafaatında demişsin: “Müslümanlar din terbiyesini terk etse, anarşist olur. Başka ecnebî milletler gibi, komünist ve sosyalist gibi bir kayıd altında kalamaz... Ve anarşistleri idare etmek, istibdad-ı mutlak ve rüşvet-i mutlaka ile olabilir. Başka çare olamaz.”
“Hem müdafaattta demişsin: “Risale-i Nur küfr-ü mutlakı kırdığı için küfr-ü mutlakın üstü olan istibdad-ı mutlakı.. ve altı olan anarşiliği def’eder, kaldırır” Acaba bir misal gösterebilir misin?.”
Ben de dedim: Mahrem ve kısaca bir cevab şudur ki; hakikî anarşilik değil, belki bir tevehhümle bir miktar lâdînî terbiyesi altında kalan bu vatandaki dindar milletlere anarşilik gelmiş.. Veya gelmesi ihtimaline binaen, umumî ve küllî âcib bir rüşvet-i mutlaka nev’inden memurlara maaşı kadar bir ilave.. Ve çiftçilerden şimdi çok maslahatlı ve merhametli olan öşür vergisini kaldırıp, para ile buğdayı onlardan satın almak gibi; dâhilî haricî cereyanlar, anarşilik damarından istifade etmemek için, çok garip maddî manevî, cüz’î küllî rüşvetler göründüğünü, çok zamandan beri hayat-ı içtimaiyeye bakmadığım için, bilmediğim ve istemediğim halde, birden köylülerden işittim.
Yine bu münasebetle manen denildi ki: “Nurcular gayet büyük bir kuvvettir. Ne için onlara da hakk-ı sükût olarak tamam serbestiyet vermekle, ma’nevî rüşvet verilmiyor?”
Yükleniyor...