Fakat yedi sene harb-i umumiye bakmıyan ve yirmibeş sene gazeteleri okumıyan, dinlemiyen bu kardaşınızın fikri bu meselede sorulmaz. Asıl fikir sahibi sizler ve Risale-i Nur’un hâs şakirtleri ve müdakkik nâşirleri meşveretle, -hususan Isparta’dakiler ile- maslâhat ne ise yaparsınız...”
{Aynı eser, s: 170.}
“... Resmi gazetelerin haber verdikleri bir hadise-i semaviyeyi adetime muhalif olarak bir Nur şâkirdi bana haber verdi.
Dedim: Yirmibeş sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu taşlar Risale-i Nur’un, dinsizlere manevî tokadlarını temsil ettiği cihetinde ve beş altı sene evvel ondan haber verdiği için, o şâkirde dedim: “Git o hadiseyi tamamıyla oku, tahkik et...”
{Aynı eser, s: 405.}
“...Hamisen dört aydan beri bir zat, bana buraya bir gazete gönderiyormuş. Ben yeniden haber aldım ki, bana gönderiliyormuş. Burada dostlarım adetimi bildikleri içindir ki; değil gazete, Nur’dan başka hiçbir kitabı, hiçbir mecmuayı kabul etmediğim gibi, yeni yazıdan hiçbir harf bilmediğim için, korkmuşlar, vermemişler ve göstermemişler...
şimdi bir zat, mektup içinde bir sahifesi benimle konuşan bir gazetecinin, fakat dost ve hemşehri bir zatın mektubunu gösterdi. Dediler ki; çoktan beri senin namına bir gazete gönderiyordu. Biz korktuk sana söylemedik.
Ben de dedim: “O zata benim tarafımdan çok selâm ediniz, o dostun eski bildiğin Said değişmiş, dünya ile alâkası kesilmiş.. Hem hasta, hem hususî mektubu kardeşine de yazamadığından o zat gücenmesin.”
Oradaki umum dostlara, hususen Hafız Emin ve Hafız Fahreddin gibi kardeşlerimize selâm ve bayramlarını tebrik ediyorum.
Kardeşiniz
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 489.}
Dahil ve Hariçteki Kuvvetlere Bakmamak
Dahil ve hariçteki büyük kuvvetlere, yardım edebilecek parti ve diplomatlara bakmadığının sebep ve hikmetlerini beyan eden Hazret-i Üstâd’ın bir çok yazıları, izahları ve ikazları vardır. Bunların yanında yukarda örnekleri geçtiği üzere, bazı şahısları veya partili bir kısım zatları, Risale-i Nur’un iman hizmetini engellemeye çalışan habis güçlere karşı yardıma da’vet etme ruhsatları da vardır. Talebeleri vasıtasıyla teminini sağlamak
{Aynı eser, s: 170.}
“... Resmi gazetelerin haber verdikleri bir hadise-i semaviyeyi adetime muhalif olarak bir Nur şâkirdi bana haber verdi.
Dedim: Yirmibeş sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu taşlar Risale-i Nur’un, dinsizlere manevî tokadlarını temsil ettiği cihetinde ve beş altı sene evvel ondan haber verdiği için, o şâkirde dedim: “Git o hadiseyi tamamıyla oku, tahkik et...”
{Aynı eser, s: 405.}
“...Hamisen dört aydan beri bir zat, bana buraya bir gazete gönderiyormuş. Ben yeniden haber aldım ki, bana gönderiliyormuş. Burada dostlarım adetimi bildikleri içindir ki; değil gazete, Nur’dan başka hiçbir kitabı, hiçbir mecmuayı kabul etmediğim gibi, yeni yazıdan hiçbir harf bilmediğim için, korkmuşlar, vermemişler ve göstermemişler...
şimdi bir zat, mektup içinde bir sahifesi benimle konuşan bir gazetecinin, fakat dost ve hemşehri bir zatın mektubunu gösterdi. Dediler ki; çoktan beri senin namına bir gazete gönderiyordu. Biz korktuk sana söylemedik.
Ben de dedim: “O zata benim tarafımdan çok selâm ediniz, o dostun eski bildiğin Said değişmiş, dünya ile alâkası kesilmiş.. Hem hasta, hem hususî mektubu kardeşine de yazamadığından o zat gücenmesin.”
Oradaki umum dostlara, hususen Hafız Emin ve Hafız Fahreddin gibi kardeşlerimize selâm ve bayramlarını tebrik ediyorum.
Kardeşiniz
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 489.}
Dahil ve Hariçteki Kuvvetlere Bakmamak
Dahil ve hariçteki büyük kuvvetlere, yardım edebilecek parti ve diplomatlara bakmadığının sebep ve hikmetlerini beyan eden Hazret-i Üstâd’ın bir çok yazıları, izahları ve ikazları vardır. Bunların yanında yukarda örnekleri geçtiği üzere, bazı şahısları veya partili bir kısım zatları, Risale-i Nur’un iman hizmetini engellemeye çalışan habis güçlere karşı yardıma da’vet etme ruhsatları da vardır. Talebeleri vasıtasıyla teminini sağlamak
Yükleniyor...