Hatta benim otuz senedenberi siyaseti terk ettiğime sebeb; Bir mübarek âlimin takib ettiği cereyanın, tarafgirlik damarıyla, sâlih ve büyük bir âlimin onun fikrine muhalif olmasından, tekfir derecesinde tahkir edip.. ve cereyanında kendi fikrine muvafık meşhur ve mütecaviz bir münafığı gayet medh ü sena etti. Ben de bütün ruhumla ürktüm. Demek tarafgirlik hissine siyasetçilik de karışsa, böyle acib hatalara sebebiyet veriyor diye dedim, o zamandan beri siyaseti terk ettim.

O halim neticesi olarak, sizin gibi kardeşlerim bilirsiniz ki; yirmibeş seneden beri hiçbir gazeteyi ne okudum, ne dinledim ve ne de merak ettim... ve on sene harb-i umumiye bakmadım, bilmedim ve merak etmedim.. ve yirmi iki sene bu işkenceli esaretimde tarafgirliğe ve siyasete temas etmemek için ve Nur’daki ihlâsa zarar gelmemek için, müdafaatımdan başka; istirahatım için hiçbir müracaat etmediğimi bilirsiniz. Hem bilirsiniz ki; hapiste size yazdığım gibi; benim idamıma hükmeden adamlar ve beni işkenceli tazib edenler, Risale-i Nur’la imanlarını kurtarsalar, şâhid olunuz ben onları helâl ediyorum..

Ve tarafgirlik damarıyla ihlâsa zarar gelmemek için, bu iki üç senede dâhilden ve hariçten gelen fırtınalı cereyanlara hiç temas etmedik ve kardeşlerimi de bir derece ikaz ettim...”

{Emirdağ-1-Zübeyr- 2, s: 258.}



Gazeteler, Siyaset, Başka Kuvvetlere Bakmamak, Anarşiliğin Menşei Vesaire Hakkında

Evvelâ gazete ve siyasetin umumi ve müşterek yanlarını ve Nur’un hizmetine zararlı taraflarını açıkça dile getiren Hazret-i Üstâd’ın kesin dikteli emirlerinden birkaç numune arz ettikten sonra; diğer mevzulara dair de Üstâd’ın kesin emir ve tavırlarını kaydedeceğiz. İşte:

“... Hem bu zarurî işlerini ihtiyarlığına hürmeten gördüğümüz adam mahkemece dava etmiş ve bütün hazır arkadaşlarını şâhid gösterip tasdik ettirmiş ki; yirmi senedir hiçbir gazeteyi ve siyasî eserleri ne okumuş ve ne sormuş, ne bahsetmiş...“

{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 4.}



“... İstanbul, şimdi başka bir tarzda siyasetçilerin ocağı hükmüne geçtiğinden; herhalde Risale-i Nur’u siyasete bulaştıracaktılar. Ben İstanbul’un, bu harbten sonra

{İkinci cihan harbinden sonra demektir. A.B.}



siyasetten nefret etmiş, çirkinliğini müşahede etmiş, çok zaman İslâmiyet’in bir merkezi olmasından hakaik-i

Yükleniyor...