şâkirdinin dokuz ay hapis hadisesini, bir seneye yakın onların ehemmiyetli misyonerlerinin elinde Asa-yı Musa, bir kısım Zülfikarın bulunması vasıtasıyla; Amerika’nın hey’et-i diniyesi başında olan bu yeni imana dair makale yazan profesör misyonerler, elbette haber almışlar ve Ayet-el Kübra ve Asa-yı Musa’yı görmüşler ki; aynı hakikatların bir hülâsasını makalesinde yazmışlar. Hem Risale-i Nur’a mahsus bir tarzda, hususan Arı’daki parlak bir surette Ayet-el Kübra’nın ayetinin tefsirinde parlak beyanı, makalesinde aynen yazması, onların Ayet-el Kübra’yı gördüklerine kuvvetli bir emaredir.

Demek Kur’ân’a bu asrın şiddet-i ihtiyacını, şimal gibi, dünyanın öteki yüzü olan Amerika’da hissetmeye başlamış. Evvelce müjde verildiği gibi, Zülfikârın çıkmasıyla ruy-i zeminde fütuhat olacak. İşte nümunesi de dünyanın iki köşesinde görüldü. Ve Zülfikâr’ın yakınında bulunanların aklına ve lakaydlıklarına elbet rûy-i zemin dahi hiddet edebilir bir hatadır. Zülfikar ve Asayı Musa’nın şâkirtlerini sıkıştıranlar akıllarını başlarına alsınlar, insaf etsinler...

{Eski harf Emirdağ-1 “Zübeyr” s: 28}



Ve nihayet 1947’nin başlarına kadar dünyada hüküm ve hâkimiyet süren ve onun siyaseti bir çok dünya ülkeleri ve siyasî merhalelerinde geçerli olan İngiliz devleti, bu tarihten sonra yavaş yavaş o büyük saltanatını ve dünya üzerindeki hâkimiyetini kaybetmeye başlaması üzerine; Londra’da büyük siyasî hatipleri: “İngilizlerin İslâmiyeti kabul etmeleri artık zamanı gelmiştir.” demeleri haberi Üstâd’a ulaştığı zaman, bu hadiseyi Üstâd şöyle değerlendirmiştir:

“... İngiliz devletinin pay-ı tahtında hatipleri kürsülerinde “artık ıngilterenin İslâmiyeti kabul etmesi lâzımdır” diyerek bağırdıklarını ve beşeriyetin bütün hakiki ihtiyacını câmi’ olan Fürkan-ı Hakimin ayetlerini birer birer okuyup tefsir ve beyan ettiklerini en son gazetede arkadaşların okuduklarını işitiyoruz diye o kardaşımızın bu havadisine bin Elhamdülillah deriz.

Evet, o devletin hem dünyası hem saltanatı ve saadeti onunla kurtulabilir...

{Eski Yazı Emirdağ-1 “Büyük Boy”, s: 262.}




Yükleniyor...