kuvvetli cereyanların çıkması ve aleyhindeki tecavüzlerin durması ve bir kısmı rücu’ edip eski hatiatının tamirine çalışması işaretiyle; şimdi bilfiil tezahür ve neşrolmasıyla inşaallah memleket için, İslâmiyet cihetinde büyük bir faidesi olacak ve zulmetleri dağıtacak işaretini veriyor.

Evet, şimaldan gelen küfr-ü mutlak cereyanını durduracak yalnız Risale-i Nurdur. Siyaset ve diplomatlık bu vazifeyi göremez. Onun için vatanperver ve milliyetçi siyasetçiler nurlara sarılmaya mecburiyet var...”

{Aynı eser, s: 187.}



Yine aynı manada

“... Bu senenin emsalsiz rahmetli yağmuru ve ordunun başından şapkanın kısmen kalkması ve Kur’ân mekteplerinin resmen açılması ve Zülfikâr ve Asa-yı Musa’nın iman kurtarmak için te’sirli bir surette intişar etmesi, bunun gibi çok rahmetli neticeleri vermesine delildir...”

{Eskı harf Emirdağ-1 “Zübeyr” s: 233.}



Daha Geniş Dairede Nur’ların Tesirleri

Hazret-i Üstâd, (üstte de ifade ettiğ’imiz gibi,) Risale-i Nur’un yarı resmi matbuât âlemiyle, yani teksir makineleriyle intişara başlanması üzerine, Türkiye’de ve dünyada görülen müsbet kıpırdanışlar ve gelişen hadiseleri Nurun neşriyatıyla manevî münasebetdarlığının emareleri olarak değerlendiriyor ve zaman zaman talebelerine bildiriyordu. İşte bu mevzudaki Üstâd’ın bir iki değerlendirmelerinide kaydediyoruz:

Aziz Sıddık Kardeşlerim!

Evvela: Zülfikar ve Asa-yı Musa’nın manevi fütuhatından; şimal-i garbîde bu asrın Kur’ân’a şiddetli ihtiyacını üç medenî devletin kuvvetli imzalarıyla imza ettikleri gibi, Bu defa Amerika’nın en büyük âlim ve feylosof ve misyonerlerinden aynen Ayet-el Kübra’nın bir kaç hakikatını ve Asa-yı Musa’nın vahdaniyet-i İlâhiyyenin ıman-ı Billah hüccetlerinden bir hakikatını aynen dava edip Amerika’dan yazması ve buradaki “Millet” mecmuasında neşretmesini imza ediyor diye bana hizmet eden şâkirt söyledi.

Demek, en küçük hadiseyi de haber alan Amerika, bu memleketin en büyük bir hadisesi olan Ayet-el Kübra’nın beş yüz nüsha tab’ıyla yüz

Yükleniyor...