Çalışkanlar Ailesi’ne Hitap
“Aziz Sıddık Kardeşlerim ve benim hakkımda bu gurbette samimi akrabalarım
{Bu haşiye matbu’ tarihçe Sh:1117 de elyazısı ile bulunmaktadır.}
Osman, Mehmed, Hasan Efendiler!
Sizin halisane bana ve Risale-i Nur’a karşı hiç unutulmıyacak hizmetinize bir mükâfat-ı acile olarak, Hasan Feyzi ve sair talebelerin çalışkan hanedanına karşı fevkalâde teveccühleri ve umum memlekette sizin şerefinizi neşretmeleri ve ehl-i hakikatı size dost yapmaları cihetiyle; benden ziyade Risale-i Nur ve şâkirtlerini himaye ve muhafaza etmek ve ehl-i siyasetin ve beni zehirliyen düşmanların desiselerinden kurtarmak için gayet derecede bir ihtiyat ve tam bir sadakat ve benim yerimde tam bir dikkat ile mükellefsiniz. Yoksa az bir hata, yalnız bana değil, belki umum ma’sum kardeşlere ve şimdi parlıyan şerefinize dokunacak.
Benim bu vaziyetim ve verilen sıkıntılar altı vechile kanunsuz olmasından, ilerde mes’uliyetten kurtarmak için insafsız ve kanunsuzca beni ta’zib edenler, kendilerine bir bahane, bir vesile arıyorlar. Pek çok dikkatli olmanız lâzımdır.
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdag aslı, s: 210.}
Çalışkanlar Ailesi’nin Bir Mümessili Olan “Osman Çalışkan”a Hazreti Üsthad’ın Bir Hususi Mektubu Daha
“Aziz Sıddık Kardeşim Hacı Osman!
Manevî bir ihtar ile size ve buradaki kardeşlerime bir hakikati beyan etmek lazım geldi. O hakikat şudur:
Risale-i Nur’u hizmetinde ve şakirdlerinin selametinde tam sadakat ve ihlas bir esaslı şart olduğu gibi; belki şimdilik daha ziyade elzem... Ve mühim ikinci esaslı şart: tam ihtiyat etemek ve münafıkların zahirce dostane hulûllerine meydan vermemek ve tam dikkat etmektir.
En evvel sana söylüyorum. Çünki, sen sadakatta ve nurlara
“Aziz Sıddık Kardeşlerim ve benim hakkımda bu gurbette samimi akrabalarım
{Bu haşiye matbu’ tarihçe Sh:1117 de elyazısı ile bulunmaktadır.}
Osman, Mehmed, Hasan Efendiler!
Sizin halisane bana ve Risale-i Nur’a karşı hiç unutulmıyacak hizmetinize bir mükâfat-ı acile olarak, Hasan Feyzi ve sair talebelerin çalışkan hanedanına karşı fevkalâde teveccühleri ve umum memlekette sizin şerefinizi neşretmeleri ve ehl-i hakikatı size dost yapmaları cihetiyle; benden ziyade Risale-i Nur ve şâkirtlerini himaye ve muhafaza etmek ve ehl-i siyasetin ve beni zehirliyen düşmanların desiselerinden kurtarmak için gayet derecede bir ihtiyat ve tam bir sadakat ve benim yerimde tam bir dikkat ile mükellefsiniz. Yoksa az bir hata, yalnız bana değil, belki umum ma’sum kardeşlere ve şimdi parlıyan şerefinize dokunacak.
Benim bu vaziyetim ve verilen sıkıntılar altı vechile kanunsuz olmasından, ilerde mes’uliyetten kurtarmak için insafsız ve kanunsuzca beni ta’zib edenler, kendilerine bir bahane, bir vesile arıyorlar. Pek çok dikkatli olmanız lâzımdır.
Said-i Nursi”
{Elyazma Emirdag aslı, s: 210.}
Çalışkanlar Ailesi’nin Bir Mümessili Olan “Osman Çalışkan”a Hazreti Üsthad’ın Bir Hususi Mektubu Daha
“Aziz Sıddık Kardeşim Hacı Osman!
Manevî bir ihtar ile size ve buradaki kardeşlerime bir hakikati beyan etmek lazım geldi. O hakikat şudur:
Risale-i Nur’u hizmetinde ve şakirdlerinin selametinde tam sadakat ve ihlas bir esaslı şart olduğu gibi; belki şimdilik daha ziyade elzem... Ve mühim ikinci esaslı şart: tam ihtiyat etemek ve münafıkların zahirce dostane hulûllerine meydan vermemek ve tam dikkat etmektir.
En evvel sana söylüyorum. Çünki, sen sadakatta ve nurlara
Yükleniyor...