3- Yetmiş yaşındaki zaif, ihtiyar ve hasta bir şahsın kaçmak tehlikesi ve ihtimali bulunmadığı kat’iyetine rağmen, sırf garaz olarak, halka teşhir maksadıyla ellerim kelepçeli olarak mahkemeye götürülüp getirilmekliğim kanunsuzluğunu hakkımda kasten tatbik ettirmektir.

4- Altı aydan beri müdafaalarımı yazdıracak bir yazıcı bulamadığımdan, müteaddit defalar yaptığım ricalarımın istihza ile karşılanması.. Ve şiddetle beni ihtilattan menederek hiç bir talebe ile görüştürmemesi ve hiç bir kimseye müdafaalarımı yazmaklığıma mani’ olması..Ve bir kaç gün evvel hem yeni ve hem eski harflerle Ankara makamatına yazdığım müdafaanamelerimin gönderilmesine mani’ olması ve eski yazılarla olan müdafaalarımın iyi okunabilmesi için göndermek istediğimi ricalarla yalvardığım halde, reddedip bunlarda iade edilmiyerek müsadere etmesi...

5- Çarşıda yazıcılara varıncaya kadar: “Hocanın yazılarının yazılmaması...” hakkında tebliğat-ı şifahiyede bulunmak suretiyle yazıcı ve avukatlara nüfuz etmesi...

6- Kastamonu’da bana hizmet eden ve ayrı koğuşta mevkuf bulunan hizmetçimin hizmetine çok şiddetle muhtaç olduğum hastalığım sırasındaki taleb ve ricalarımın reddedilmesi; aşikâr bir garaz-ı şahsî hissiyle muavin Cemil’in aleyhimde olarak hareket etmekte bulunduğundan; mûma -ileyhin reddiyle yerine başkaca bitaraf ve hakikat- perver bir müddei umuminin ikame ve tayin buyrulmasını ehemiyetle rica ederim. 15. 3. 1944

Denizli Cezaevinde Mevkuf

Said-i Nursi

{Denizli Dosyası-1, s: 15.}



Yine aynı savcının kanunsuz hareketinin bir nümunesini de Üstâd Hazretleri bir parça müdafaatında şöyle gösteriyor:

“Mahkûmiyetimize hükmeden mahkemeyi ve aleyhimizdeki hakimlerini ebedi mahkûm eden bu tecziye ve ta’zibimizde en acınacak ve düşmanları da rikkate getirecek en garibi şur ki: Bu dokuz ay zarfında her vesileyle şahsıma kanunsuz ihanet etmek ve za’af ve ihtiyarlığım için muhtaç olduğum hizmetçilerimden sebebsiz men’etmek ve müdafaalarımı yazdırmak için hapisteki arkadaşlarımla konuşturmamak ve temas ettirmemek ve gürültüden çok müteessir olduğum, hususen ibadet vaktinde ve kaç defa şekva ettiğim halde, yanı başımda gayet haylaz gençleri bulundurup benim damarlarıma dokundurmak, hatta bilâ istisna bütün şahsî arzularıma aksi ile muamele etmek ve arkadaşlarıma ehemmiyetsizliğimi


Yükleniyor...