Dördüncü Kısım: Bir ayetin zahirinde;”Birisi bir mü’min adamı katlederse ebedî cehennemde kalır” hükmünün manası:

“Muhterem Üstâdım Efendim Hazretleri!

Ayet-i celilesi katiller hakkında pek korkunçtur. Bunu soruyorlar: “ıstiğfar ettik, kabul olunmaz mı” diyorlar

Cevaben dedim: mucibince kabil-i aftır.

Her iki ayet-i celilenin manalarının te’lifini ve biri diğerini nakzedip etmediğinin bildirilmesini istediler. Üstâd’ımıza müracaata mecbur kaldım. Cevabınıza intizar eyler, hürmetle ellerinden öperim efendim.

Ref’et

Üstâd’ın cevabı:

“Birinci ayetin tefsirinde ıstihlal

{İstihlal, haramı helal ve mubah addetmek demektir. O ise haramı helal addeylemek şer’an küfürdir. A.B.}



ile küfre gider. Ebedî cehennemde kalır demişler:

Said-i Nursi

{Denizli Kastomunu asıl mektupları S:46.}



Beşinci Kısım: Cinlerden de Peygamber gelip gelmediği hakkında:

Ayet-i celilesi mucibince, cinlerden de

Peygamberler geldiği bildiriliyorsa da, bu husustaki müşkilin halli için vaki’ suale, İsdadımız’ın verdiği cevabtır.

“Aziz Kardaşım, hakikaten senin bu sualinin çok ehemmiyeti var Fakat Risale-i Nur’un en ehemmiyetli vazifesi beşeri dalâletten ve küfr-ü mutlaktan kurtarmak olmasından, bu çeşit mes’elelere sıra gelmiyor, onlardan bahis açmıyor. Selef-i salihin dahi çok bahis etmemişler. Çünkü öyle gaybî ve görünmiyen işlerde su-i isti’mal düşer. Hem şarlatanlar hodfuruşluklarına bir vesile yapabilirler. Nasıl ki şimdi ispirtizmacılar “Cinler ile muhabere” namıyla şarlatanlık yapıyorlar. Dinin zararına alet ederler diye, çokca medar-ı bahis edilmez. Hem Hâtem-ûl Enbiya’dan (A.M.)sonra cinlerden Peygamber gelmemiş. Hem Risale-i Nur, bu zamanda bir tâun-u beşerî olan maddiyunluk fikrini iptal etmek için, cinnî


Yükleniyor...